banner198

Terörü Telin mesajları

Sivil Toplum Örgütleri, terör örgütünü lanetleyen mesajlar yayımladı.

Terörü Telin mesajları
banner145

Çankırı'da bulunan Sivil Toplum Örgütleri, 24 askerimizin şehit olduğu, 19 askerimizin de yaralandığı Hakkari Çukurca'da ki hain saldırıyı kınamak için Telin mesajları yayınladı. 

Esnaf Ve Sanatkarlar Odalar Birliği Başkanı Osman Karadeniz'in Mesajı;

Hakkâri Çukurca İlçesi Kekliktepe bölgesinde bulunan konuşlu askeri birliklere 8 ayrı PKK grubu tarafından yapılan hain saldırıda 24 askerimiz şehit olmuş ve 18 askerimizde yaralanmıştır. Kahraman vatan evladının acı haberi hepimizi yürekten yaralamıştır. Cenabı Hakkın merhamet kapılarını sonuna kadar araladığı bu günlerde mertebelerin en yücesi olan şehitlik mertebesi ile şereflenen askerlerimizi toprağa verdik.

Hiçbir kalleş saldırı, hain pusu Milletimizi beraber yaşama kararlığından, bölünmez bütünlüğünden döndüremeyecektir. Milletimiz, bölücülere karşı kahramanca görev yapan bu vatan evlatlarını minnetle, şükranla anacak ve asla unutmayacaktır. Kutsal vatan topraklarının korunması, halkımızın huzur ve güvenliğinin sağlanması uğruna canlarını feda eden şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor; ordumuza, geriye onurlu bir duruş içinde bıraktıkları ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetlerimize, onlar ile gurur duyan büyük Türk milletine sabır ve başsağlığı ayrıca yaralı askerlerimize de acil şifalar diliyorum.

Eğitim Bir-Sen Şb. Başkanı Kasım Karatekin'in Mesajı;

Bilindiği üzere, eli kanlı terör örgütünce, Hakkâri’nin Çukurca İlçesi'nde güvenlik güçlerine yapılan saldırı sonucu 26 askerimiz şehit olurken, 22 askerimiz de yaralanmıştı. Önceki gün de, Bitlis'in Güroymak ilçesi yakınlarında, polise ait zırhlı araca yönelik gerçekleştirilen uzaktan kumandalı bombalı saldırıda, 5 polisimiz şehit olurken, biri bebek, biri çocuk 4 sivil vatandaşımız da hayatını kaybetmişti. Türkiye'nin birlik ve beraberliğine, demokrasisine, demokratikleşme çabalarına yönelik gerçekleştirilen bu saldırıları lanetliyoruz.

Türkiye'nin başına bela olmak adına, bütün kirli odaklarla işbirliği içinde olan taşeron terör örgütü, son çırpınışlarından birini daha yaparak yüreklerimizi yaktı.

Ülkemizin son günlerde terörle mücadelede attığı kararlı adımlarla, tükenme noktasına gelen terör örgütü, bu tip eylemlerle kirli yüzünü ifşa etmeye devam etmektedir. Ancak, milletimiz birlik-beraberlik içinde ve hiç olmadığı kadar büyük bir kararlılıkla terör belasının kökünü kazıyacak ve bu beladan kurtulacaktır. İçerden ve dışarıdan buna engel olmaya çalışacakların da gücü buna yetmeyecektir. 'Bölge halkının haklarını savunduğunu' iddia eden eli kanlı terör örgütünün sivil, asker, kadın, çocuk, bebek ayrımı yapmadan herkesi katletmesi de, böyle olmadığının en açık örneğidir.

Türkiye, güçlü demokrasisi, büyüyen ekonomisiyle bölgesinde lider, dünyada sözü dinlenen bir ülke olmaya devam edecektir. Bu güçten rahatsız olanların, taşeron terör örgütü aracılığıyla birlik ve beraberliğimize, huzur ve refahımıza yönelik gerçekleştirdiği eylemler amacına ulaşamayacaktır. Demokratikleşme çalışmaları, her zamankinden daha kararlı bir şekilde devam edecek, özgürlükçü, demokratik yeni anayasa için çıkılan yoldan dönülmeyecektir.

Terör örgütünün bu tür eylemleri hatırlanacağı üzere, demokratikleşme yönünde kararlı adımların atıldığı zamanlarda artırılarak bu yöndeki çalışmaların sabote edilmesi amaçlanmaktadır. Bu oyuna gelmemeli, demokratikleşmeden geri adım atılmamalıdır. Terör örgütünün vatandaşımızı tahrik etmeye yönelik bu tür eylemlerinde, örgütün ekmeğine yağ sürmemeli, birlik ve beraberliğimizden taviz vermemeliyiz.

Terörle mücadele milletçe, devletin bütün kurumlarının işbirliği ve kararlılığı ile bir tek terörist kalmayana kadar sürdürülmelidir. Başlatılan kara ve hava harekâtı terör bitene kadar sürmelidir. Bu şekildeki bir mücadeleyle bataklık kurutulmalı, şehir yapılanması deşifre edilen, halk desteğini kaybeden terör örgütünün yeniden zemin bulmasına fırsat verilmemelidir. Bunun için yapılması gereken ise, demokratikleşme yönünde atılacak güçlü adımlardır. Halkının tamamını kucaklayan, ötekileştirmeyen yeni bir anayasa, her türlü sorunun çözümünde referans olmalıdır.

Bu duygu ve düşüncelerle Memur-Sen ailesi olarak, şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine, silah arkadaşlarına sabır ve başsağlığı, yaralı askerlerimize acil şifalar diliyoruz.

Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Metin Memiş'in Mesajı;

Ülkeyi yönetmekte olan siyasi iktidar, 2002 yılında işbaşına geldiğinde sıfır terör olan bir Türkiye devralmıştır. Ancak, akla ve mantığa sığmayan zafiyetleri ve tavizkar tutumları neticesinde kanlı terör örgütü devamlı artan bir cesaret kazanmış, ülkenin bütünlüğünü, milli değerlerini yok edecek sinsi planlar artık her ortam ve zamanda ve tehditkâr bir üslupla açıkça söylenmeye başlanılmış, Devlete karşı kalkışmaların provaları yapılır hale gelmiştir.

Kanı yerde kalmayacakmış? İntikamı alınacakmış? Hain tuzakmış? Ya siz kimi kandırıyorsunuz? Dün kurulan İsrail, 1 askerine 1027 kişiye bedel gördüğünü gösterdi, senin 24 askerin şehit ise 24x1027 itten fazlasını öldürmezsen intikamın alınmamış olacak. 25.000 PKK’lı iti öldürmezsen bu milletin kanı yerde kalacak..

Bizler bu ülkeyi bölmek isteyenleri, bunların işbirlikçilerini ve taşeronlarını gayet iyi biliyoruz. Türk milleti, ihanetin defedilmesi ve kökünün kurutulması için artık sabırsızdır. Dayanacak gücümüz ve katlanacak tahammülümüz kalmamıştır. Karşınızda boş sözlerle ve sonuçsuz beyanatlarla, hamasi tesellilerle avunacak kadar cahil kimse de bulunmamaktadır. Buradan ülkeyi yöneten yetkililere seslenmek istiyorum.

Lügatinizde ülke sevgisi diye bir kavram varsa eğer, başta yerli işbirlikçiler olmak üzere, Kuzey Irak'a ve teröre destek veren tüm güçlere karşı siyasi, ekonomik ve askeri tüm imkânlar kullanılarak etkili ve caydırıcı bir strateji uygulamaya konulmalıdır. Terör örgütünü İmralı'dan serbestçe yöneten, hatta dışarıya mektup bile gönderebilen terörist başının, çapulcu elebaşları ve dış güçlerle irtibatı bütünüyle kesilmelidir.

Görsel ve yazılı medyada köşe kapan ve söylemleriyle ülkesine düşmanlıkta sınır tanımayan, vatan sevgisinin olmazsa olmaz bir mecburiyet olduğunu bilmeyen sicili bozuk kişilere; Devlet ve özel televizyon ekranları derhal kapatılmalıdır. Artık bu bela, Türk milletinin geleceğinden mutlaka ve kesin olarak defedilmelidir. Bizler bu güzel vatanımızda, kendini düşman gibi değil, kardeşçe hissedenlerle yaşamayı istiyoruz.

Milletimiz adına ülkeyi yönetenlere seslenmek istiyorum. Doğu ve Güneydoğu illerimizde bölücü eşkıya elini kolunu sallaya sallaya sınırlarımızdan gruplar halinde giriş yapıyor, katliam yapıyor ve inlerine geri dönüyor.

Termal kameralar nerde çalışmaz mı oldu? İnsansız uçan heronlar yerden kalkmaz mı oldu? Mit, Emniyet istihbaratına ve askeri istihbarata ne oldu? Yoksa bu istihbarat birimlerine başka görevler mi verildi? Türk Milleti bu soruların cevabını bekliyor.

Devletin istihbaratından sorumlu olanlar terör ve terör örgütü hakkında istihbarat yapamıyor mu? Telefon dinlemeleri kapsamına PKK ve yandaşları girmiyorlar mı? Kulaklar duymuyor, gözler görmüyor mu?

Ama bu yönetim tarzınız aynen devam ettirildiği takdirde, Aziz milletim ve tarih şahittir ki; Bu ülkeyi bize emanet eden atalarımızın kemiklerini sızlatmama uğruna Kim nerede, al bayrağa gözünü dikmişse karşısında bizi bulacaktır. Kim nerede zalimlerle işbirliği yapmışsa, zulme ortak olmuşsa karşısında bizi bulacaktır. Kim nerede, yabancılara boyun eğmişse karşısında bizi bulacaktır. Ne tehditlerden korkarız, ne iftiralardan yılarız. Ne hainlerle kucaklaşır, ne bozguncularla işbirliği yaparız. Bunun için gücünü ve inancını milletinden alan Türkiye Kamu-Sen’liyiz. Dik dururuz, eğilmeyiz, sözümüzün eriyiz, başka türlü olmak da bize haram olsun. Hainlere inat, alçaklara inat, düşmanlara inat, var olmaya da devam edeceğiz. Bu Vatan, bu Bayrak, bu Millet için canlarını çekinmeden veren aziz Şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet niyaz ediyor. Bunca hainliğe bunca kahpeliğe rağmen teröre verdikleri canları için “vatan sağolsun, bir oğlum daha var onu da gönderirim, gerekirse bende mücadele ederim” diyebilen el öpülesi şehit ailelerine, yakınlarına, vatan uğruna mevzide taş olmaya razı silah arkadaşlarına ve aziz Türk Milletine başsağlığı dileklerimi iletiyorum.

Diyarbakırlı Ayşe, Edirneli Fatma çocuklarına Mehmet ismini verdikleri sürece bu ülkede Mehmetler bitmeyecek"

Eğitim Sen İl Temsilcisi Nurcan Yanık'ın Mesajı;

"Türkiye’nin Acil Barışa İhtiyacı var!"

Yıllardır süren çatışmalar sonucunda her gün gençlerimiz hayatlarını kaybetmeye devam ediyor. Son olarak bugün sabah saatlerinde Hakkâri Çukurca’da meydana gelen çatışma sonucunda 26 askerin yaşamını yitirmesi ve 22 askerin yaralanması hepimizi üzüntüye boğmuştur. Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu olarak öncelikle yaşamlarını yitiren askerlerin ailelerine başsağlığı ve geride kalanlara sabır diliyoruz.

Son günlerde yoğunlaşan çatışmalarda yaşananlar, otuz yıldır Türkiye’nin kanayan yarası olan Kürt sorununda siyasi iktidarların bütün söylediklerinin bir anlamı olmadığını göstermiştir. Son dönemde özellikle Başbakan ve kimi hükümet yetkilileri tarafından daha fazla kan ve gözyaşı dökmekten başka bir anlamı olmayan açıklamalar yapılması, savaş dilinin barış dilinden daha baskın hale gelmesinin bedelini, bu ülkenin daha hayatının baharında olan gençleri yaşamları ile ödemektedir.   

 Hakkâri’de yaşananlar, bugüne kadar yaşadığımız acıları daha da derinleştirmiş,  Türkiye’nin dört bir yanındaki ocaklara düşen ateş hepimizin yüreklerini dağlamıştır. Yaşamlarının baharında olan, aileleri yoksulluğun pençesinde ayakta kalma savaşı veren gençlerimiz, yine arkalarında gözü yaşlı analar, eşler ve çocuklar bırakmıştır. Yaşanan acılara artık yeter denilmeli, yıllardır akan kan ve gözyaşları artık dinmelidir. Yoksul emekçi halkımız ve onların çocukları daha ne kadar bedel ödeyecektir. 

AKP hükümeti bir taraftan tüm halkın barış ve akan kanın durması yönündeki talepleri görmezden gelirken, yaşanan ölümleri arttırmak, savaşı büyütmek için elinden geleni yapmaktadır. Cumhurbaşkanı ve Başbakan başta olmak üzere, böylesi dönemlerde daha sorumlu davranması gereken siyasilerin attıkları savaş çığlıkları, tüm ülke için daha fazla ölüm, daha fazla acı ve gözyaşından başka bir anlam taşımamaktadır. Ancak nedense acılar hep yoksul halkın kapısını çalmakta, ateş sadece düştüğü yeri yakmaktadır.

Türkiye’nin yıllardır yaşadığı bu acıları yaşamasının öncelikli sorumlusu olan siyasilerin daha fazla savaş ve şiddet çığlıkları karşısında “artık kimse ölmesin” talebinin daha yüksek sesle dillendirilmesinin ve barışı savunmak için somut adımlar atılmasının zamanı gelmiştir. Yaşanan acılara son verilmesi için, gençlerimizin hayatının baharında ölmesine daha fazla seyirci kalamayız, kalmamalıyız. Türkiye’nin bugün için en acil ihtiyacı daha fazla kan ve gözyaşı dökülmesi değil, acil olarak barışın tesis edilmesidir.

Yıllardır toplumun vicdanında ve hafızasında silinmesi zor, derin izler bırakan bu acıların artık son bulmasını istiyoruz. Türkiye bugüne kadar savaşın bedelini en ağır şekilde ödemiştir. Türkiye’de yaşayan farklı milliyetlerden halklar yıllardır barışa büyük bir özlem duymakta, acılara ve akan kana son verilmesi için artık somut adımların atılmasını beklemektedir. Bugün savaş çığırtkanlığı yapanlar, yaşanan savaş ortamından ekonomik ve siyasi rant elde etmek isteyenlerden başkası değildir. İntikam çığlıklarının, savaşların ve bombaların sorunları çözmek yerine daha da derinleştirdiği ve çözümsüzlüğü dayattığını bugüne kadar yaşanan deneyimler üzerinden görmek mümkündür.

Eğitim Sen olarak son dönemde yaşanan acı gelişmelerden duyduğumuz üzüntü ve endişeyi dile getiriyor, uzun süredir devam eden çatışmalarda yaşamlarını kaybeden gençlerimizin ailelerine bir kez daha başsağlığı diliyoruz.

Savaşın değil, demokratik, barışçıl çözüm yollarının gündem olması için herkesin sağduyulu olması gereken bir dönemden geçiyoruz. Özellikle siyasilerin toplumda karşılıklı kin, nefret ve düşmanlık duygularını pekiştirecek açıklamalar yapmak yerine, barış ve kardeşlik duygularının güçlendirilmesi için somut atmalarını bekliyor, artık çocuklarımızın ölmesini istemiyoruz!

Memur-Sen Çankırı İl Temsilcisi Ali SOLAK Basın açıklaması;

KARA VE HAVA HAREKÂTI TERÖR BİTENE KADAR SÜRMELİDİR

Türkiye'nin başına bela olmak adına, bütün kirli odaklarla işbirliği içinde olan taşeron terör örgütü, son çırpınışlarından birini daha yaparak, yüreklerimizi yaktı.

Hakkâri’nin Çukurca İlçesi'ndeki güvenlik birimlerine ve sınırdaki askeri birliklere PKK'lı teröristlerce düzenlenen saldırıda 26 askerimiz şehit olurken, 22 askerimiz de yaralandı. Dün de, Bitlis'in Güroymak ilçesi yakınlarında, polise ait zırhlı araca yönelik gerçekleştirilen uzaktan kumandalı bombalı saldırıda, 5 polisimiz şehit olurken, biri bebek, biri çocuk 4 sivil vatandaşımız da hayatını kaybetmişti.

Ülkemizin son günlerde terörle mücadelede attığı kararlı adımlarla tükenme noktasına gelen terör örgütü,  bu tip eylemlerle kirli yüzünü ifşa etmeye devam etmektedir. Ancak, milletimiz birlik-beraberlik içinde ve hiç olmadığı kadar büyük bir kararlılıkla terör belasının kökünü kazıyacak ve bu beladan kurtulacaktır. İçerden ve dışarıdan buna engel olmaya çalışacakların da buna gücü yetmeyecektir. “Bölge halkının haklarını savunduğunu” iddia eden eli kanlı terör örgütünün sivil, asker, kadın, çocuk, bebek ayrımı yapmadan katletmesi de, böyle olmadığının en açık örneğidir.

Türkiye, güçlü demokrasisi, büyüyen ekonomisiyle bölgesinde lider, dünyada sözü dinlenen bir ülke olmaya devam edecektir. Bu güçten rahatsız olanların, taşeron terör örgütü aracılığıyla birlik ve beraberliğimize, huzur ve refahımıza yönelik gerçekleştirdiği eylemler amacına ulaşamayacaktır. Demokratikleşme çalışmaları, her zamankinden daha kararlı bir şekilde devam edecek, özgürlükçü, demokratik yeni anayasa için çıkılan yoldan dönülmeyecektir.

Terör örgütünün bu tür eylemleri, hatırlanacağı üzere, demokratikleşme yönün de kararlı adımların atıldığı zamanlarda arttırılarak bu yöndeki çalışmaların sabote edilmesi amaçlanmaktadır. Bu oyuna gelmemeli, demokratikleşmeden geri adım atılmamalıdır. Terör örgütünün vatandaşımızı tahrik etmeye yönelik bu tür eylemlerinde, örgütün ekmeğine yağ sürmemeli, birlik ve beraberliğimizden taviz vermemeliyiz.

Terörle mücadele milletçe, devletin bütün kurumlarının işbirliği ve kararlılığı ile bir tek terörist kalmayana kadar sürdürülmelidir. Başlatılan kara ve hava harekâtı terör bitene kadar sürmelidir. Bu şekildeki bir mücadeleyle bataklık kurutulmalı, şehir yapılanması deşifre edilen, halk desteğini kaybeden terör örgütünün yeniden zemin bulmasına fırsat verilmemelidir. Bunun için yapılması gereken ise, demokratikleşme yönünde atılacak güçlü adımlardır. Halkının tamamını kucaklayan, ötekileştirmeyen yeni bir anayasa, her türlü sorunun çözümünde referans olmalıdır.

Bu duygu ve düşüncelerle terörü ve terör yandaşlarını bir kez daha lanetliyoruz. Memur-Sen ailesi olarak, şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine, silah arkadaşlarına ve milletimize sabır ve başsağlığı, yaralı askerlerimize acil şifalar diliyoruz.

Çankırı TÜRKAV İl Başkanı İsa Bölükbaşı'nın basın açıklaması;

Ateş düştüğü yeri yakar derler ya bu ateş şimdi sadece düştüğü yeri değil bütün Türk milletinin kalbini yaktı, bütün Türk milletinin ocağına düştü. Milli vicdanların feryat ettiği bugünkü ortamda; sabır taşı çatlamış ve tahammül sınırı çoktan aşılmıştır.

Değerli Basın Mensupları

12 Haziran’dan bu tarafa Vatanı Bölmek için, Milletimizin arasına ayrılık tohumları ekmeye çalışan hain kuklaları ve onlara cesaret veren yerli ve yabancı destekçilerinin desteği ile terör tekrar hız kazanmıştır. PKK militanları tarafından yollar kesilmiş, kaymakam, polis, öğretmen, asker ve vatandaş kaçırarak tiksinti verici eylemlerine devam etmişlerdir.

Atalarımızın kanları ile sınırlarını çizerek bize emanet ettiği güzelim ülkemizi bölmek için, derin ve kirli ellerin dolaştığı aşikâr olan ülkemizde Cumhur Başkanımızın, Devletin Başının Bölgeden hemen ayrılmasının ardından, PKK militanlarının Habur’da davul zurnayla karşılanmalarının yıl dönümünde, Bitlis’in Güroymak İlçesi’nde şehit 5 polisimizin, birisi bebek 3 vatandaşımızın acısı henüz tazeyken; Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde PKK terör örgütünün hain saldırısı sonucu 24 askerimizin şehit olduğu, 22 askerimizin ise yaralandığı haberi Yüce Türk Milletinin bağrına bir köz gibi düştü. Bu acılar karşısında Türk Milleti ayağa kalktı ve yeter artık söz bitmiştir, bıçak kemiğe dayanmış, Türk milletinin sabrı tükenmiştir konuşmayı bırakıp harekete geçme zamanı gelmiştir diye haykırmaktadır.

Gelişen bu hain saldırıları Çankırı TÜRKAV olarak nefretle kınıyor ve lanetliyoruz. Aziz şehitlerimize cenabı Allah’tan (cc) rahmet diliyoruz. Şehitlerimizin kederli ailelerine ve yüce Türk milletine de başsağlığı diliyoruz. Bilinmelidir ki milletimiz, kanlı terör örgütü konusunda sabır değil, kökünün kurutulması için heyecan, irade, karar ve tavizsiz bir mücadele beklemektedir.  Artık bıçağın gırtlağımıza dayandığı bu hain saldırılara YETTİ diyor, bu vesileyle Vatansever Kamu Çalışanlarımızın ve Yüce Milletimizin bu hainlere karşı keskin tavrını göstermek bölücülükle ve uzantısı olan terörle mücadelede gerekli desteği vermeye hazır ve kararlı olduğunu kamuoyuyla paylaşıyoruz.

Güncelleme Yapılacaktır!...

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER