Ercoşkun, “Sınav dönemleri öğrenciler kadar aileler için de oldukça stresli geçiyor. Başarı beklentisi, gelecek kaygısı ve belirsizlikler aileleri duygusal olarak etkileyebiliyor. Ancak unutulmamalı ki, öğrencinin kaygı düzeyi büyük ölçüde çevresel faktörlerden, özellikle de aile tutumlarından etkileniyor,” dedi.
"Kaygı Öğrenilen Bir Tepkidir"
Sınav kaygısının sonradan öğrenilen bir tepki olduğunu belirten Ercoşkun, “Doğuştan gelen korku güdüsüne verdiğimiz tepki çevresel olarak şekillenir. Benzer şekilde, sınav kaygısı da öğrenilen bir durumdur ve bazı faktörler bu kaygıyı artırabiliyor,” şeklinde konuştu.
Ercoşkun, sadece iki saat süren bir sınavın, öğrencilerin tüm yaşamlarını etkileyebileceği düşüncesinin gençlerde ciddi baskı yarattığını söyledi.
Sınav Kaygısı Nedir?
Ercoşkun, sınav kaygısını “sınav öncesi veya sırasında yoğun endişe, stres ve zihinsel blokaj yaşanması” olarak tanımlarken, bu durumun öğrencinin bilgiye erişimini ve sınav performansını olumsuz etkileyebileceğini kaydetti.
Sınav Kaygısının Belirtileri
Ercoşkun’un açıklamasına göre sınav kaygısının yaygın belirtileri şunlar:
Kalp çarpıntısı, mide bulantısı, baş dönmesi
Ellerde titreme, terleme, nefes darlığı
Dikkat dağınıklığı, unutkanlık
Kendine güven eksikliği
“Her şeyi unuttum” hissi
Sınav sırasında panik yaşamak
Kaygının Temel Nedenleri
Ercoşkun, kaygının temelinde şu unsurların yer aldığını ifade etti:
Mükemmeliyetçi tutumlar
Aile baskısı ve yüksek başarı beklentisi
Olumsuz sınav deneyimleri
Yetersiz çalışma alışkanlıkları
Öz güven eksikliği
“Başarım değerimi belirler” inancı
Öğrencilere Öneriler
Öğrencilere çeşitli önerilerde bulunan Ercoşkun, sınav öncesinde gerçekçi bir çalışma planı oluşturulması, deneme sınavlarıyla pratik yapılması, nefes egzersizlerinin uygulanması ve olumlu iç konuşmaların geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, uyku ve beslenmenin önemine dikkat çekti.
Ailelere Uyarılar
Ailelerin sınav döneminde doğru destek vermesi gerektiğini belirten Ercoşkun, şunları söyledi:
Baskısız destek sunun: Çocuğunuzu beklentilerinizin yansıması olarak görmeyin.
Duygularını küçümsemeyin: Dinleyici olun, empati kurun.
Kıyaslamalardan kaçının: Her bireyin öğrenme hızı farklıdır.
Süreci takdir edin: Sınav sonucu değil, süreç değerlidir.
Sakin kalın: Ailedeki kaygı, çocuğa doğrudan yansıyabilir.
“Başarıdan Önce İyi Oluş Gelir”
Açıklamalarını, “Sınavlar, hayatın sadece bir dönemidir” sözleriyle tamamlayan Ercoşkun, psikolojik dayanıklılık, özgüven ve sağlıklı aile ilişkilerinin uzun vadede sınav başarısından çok daha önemli olduğunu vurguladı.