AK Parti 24. Dönem Çankırı Milletvekili Avukat İdris Şahin, Çankırı’da 2015-2018 tarihin kapsayan yılları, “Çankırı’nın Fetret dönemi” olarak nitelendirdi.
Radyo Neşe Basın Kulübü programına katılan Çankırı eski Milletvekili Avukat İdris Şahin, canlı yayında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Turan Harmancı'nın moderatörlüğünü yaptığı programda; Genel Yayın Yönetmenimiz Ercan Şeker ve Çankırı Bülteni Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Türk ’den gelen soruları yanıtlayan Şahin, ezber bozan değerlendirmeleri ile dinleyicileri adeta radyoları başına kilitledi.
Çankırı 3 yıl fetret dönemi yaşadı –
AK Parti’nin Çankırı’ya hizmetlerinde 2015-2018 yıllarını bir ara dönem olarak gören Şahin, Çankırı’ya hizmetlerinde bir fetret dönemi yaşandığını vurguladı. Şahin, “ Bundan sonraki süreç içerisinde çok daha büyük hizmetlerin Çankırı’ya kazandırılacağından eminim. Arkadaşlarımız arasında Düzgün uyumlu bir yapı var. Belediye ile uyumlu vekillerimiz var!” değerlendirmesinde bulundu.
Dedikoduyla, sen - ben kavgasıyla geçen bir dönem oldu!
Fetret dönemini sadece parti içi olarak değerlendirmemek gerektiğini aktaran Şahin, “ Ben hep siyasette şunu ifade etmişimdir. “Her toplum layık olduğu şekilliyle yönetilir.” Çankırı gerek sivil toplum örgütleri, gerekse bazı çevreler o dönemde maalesef kayıkçı dövüşünü tetiklediler ve Çankırı’da ciddi anlam da hizmetlerin akışına mani olunmasına sebep oldular. Tabi ki bu dönem içerisindeki sorumluluk elbette ki o gün Çankırı’yı yöneten arkadaşlarımızındır. Sonuç itibarı ile hem teşkilatlar içerisinde ciddi anlamda bir uyum sorunu vardı. Hem de ilimizi yöneten idarecilerle olan diyaloglar açısından ciddi sıkıntılar yaşandı. Ve 2015-2018 süreci içerisinde hizmet odaklı siyasetten ziyade, birilerini çekiştirerek birileri ile mücadele ederek, sen - ben kavgasıyla geçen bir dönem oldu. “şeklinde konuştu.
Belediyenin hizmetlerini gölgelemeye çalıştılar -
O dönem Çankırı Belediyesine para gelmesini istemeyen, hizmetlerini gölgelemeye çalışan kişiler olduğuna dikkat çeken Şahin, “Burada bir kabahatli aramak gerekirse elbette idarecilerde arayacağız. Ben bu dönemi bir ‘Fetret Dönemi’ olarak nitelendiriyorum. Ahlaken de bir fetret dönemiydi! Sadece hizmet anlayışında değil, siyaseten ahlakın yok olduğu, maalesef dedikodu çerçevesinde kişilerin bir birini yıprattığı bir dönemdi. Bu dönemde sağlıklı bir hizmet sunulduğuna ilişkin önümüzde bir hizmet varsa, arkadaşlar ortaya koyabilirler. Ama ben o sürecin gerçek anlamda ifade ediyorum ki; çok olumsuz neticelerinin ortaya çıktığını görüyorum. Kendi belediyesinin hizmetlerini gölgelemekle çalışan arkadaşlarımız oldu. Çankırı belediyesine merkeze para akmasın diye gelen misafir bakanları bile yanlış yönlendirecek kadar arkadaşlarımız siyaset şirazeden çıkmışlardı. Bunların hepsine şahitlik ettik. Dolayısı ile bu dönemi bir kişiye mal etmek çok yanlış olur. O süreçte neler yaşandığı, ilçe teşkilatlarının neler yaşadığı, belediyelerin ne buhranlar içerisinde hizmet etmeye çalıştıkları herkesin malumu” dedi.
Geçmişten ders çıkartarak önümüze bakmanın daha faydalı olacağının altını çizen Şahin, “Ama geçmişten ders çıkartmadan yola revan olacaksak. Bu sağlıklı bir yol değil. Geçmişte Çankırı enerjisini kaybetti. Birbirleri ile çekişme yüzünden 2. Ligdeki takımız amatör kümeye düştü. “diye konuştu.
Bizim Çankırı da sadece sevgi eksikliğimiz var! -
Şahin, “Şimdi siz bunları yokmuş gibi hareket edemezsiniz ki. Çankırı’nın şu anda yayın yapan bir iki televizyonu olabilirdi. Bugün iki tane radyo ile sadece onlarda tek merkezden yönetilerek milletin sesine tercüman oluyor. Kurulmuş olan televizyonu bile işletemedik biz. Çankırı’da bunlar sığ çekişmelerin ürünüydü. Ahilik etkinliklerinde bile esnafın içerisine siyaseti soktuk. Ziraatta çekişmeyi soktuk. Ticarete çekişmeyi soktuk. Ben bu fetret dönemini sadece AK Parti içerisinde olan biten bir fetret dönemi olarak değerlendirmiyorum. Çankırı’nın alayında ifade ediyorum. Yaranda ikilik vardı. Ticaret odasında ikilik vardı. Esnaf odasında ikilik vardı. Ziraat odasında ikilik vardı. Siz hangi alana el atsanız, sporda bile ikilik vardı. Ondan sonra bunları konuşmaktan korkuyoruz. Bizim Çankırı da sadece sevgi eksikliğimiz var. Şimdi bize düşen görev geçmişe fazla ağıt yakmadan, herkes artık şapkasını önüne koymalı geçmişin hatalarından ders çıkartmalı ve ona göre yol yürümeli. “dedi.
4 yıl içerisinde gerçekleştirilenler -
Şahin, Milletvekilliği dönemini kapsayan 2011-2015 yılını Spor, Eğitim, Turizm, ulaşım, kamu binalarının yenilenmesi gibi alanlarda hamle dönemi olduğunu dikkat çekti. Milli Eğitim yatırımlarında Nevzat Ayaz sayesinde Çankırı’ya 12 milyon civarında yatırım geldiğini belirten Şahin, sonraki süreçte sadece dönemin Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’dan Çankırı ziyaretinde tek kalemde 78 milyon liralık eğitim yatırım aldıklarını vurguladı.
Bugün Çankırı’nın sembol binası haline gelen İmaret, eski Adliye binası, Taş mescit restorasyonu gibi projelerde imzası olduğunu ifade eden Şahin, Adliye sarayının tamamlanması, emniyet binası ve valilik binalarının projelendirilerek temelini atılması gibi bir çok projeyi gerçekleştirdikleri hatırlatmasında bulundu.
Şahin, “Geldiğimiz noktada o dönemle, bu dönemi kıyaslamak gibi bir lüksün içerisinde değilim. Onlarda Ak Parti iktidarı döneminde gerçekleşti. Bugünlerde yapılacak hizmetler Ak Parti iktidarı döneminde yapılacak. Milletvekili olarak, Anayasa Komisyonu Başkan vekili olarak bir kısım hizmetlerin akmasında çokta cesur adımlar atıldı o dönemde. Ama Çankırı bugün daha da güçlü bir pozisyondadır. Çünkü Ak Parti’nin Çankırı’nın verdiği 15 yılık desteği taçlandırdığı hadise Emin Akbaşoğlu’nun grup başkan vekili olmasıdır. Sayın milletvekilimiz çok güçlü bir pozisyon kazanmıştır. AK Parti’nin en etkili 20 isminden birisi Akbaşoğlu’dur. “ifadelerine yer verdi.
İrfan Dinç’le karşı kaşıya geldiğimiz dönemler oldu -
Genel Merkez’den ‘Çankırı Belediyesine aday ol’ derlerse aday olurmusunuz? Sorusuna cevap veren Şahin, “ Kendimi ulusal siyasette tanıtmış bir kişi olarak yerel siyaset ile alakalı hiçbir talebim olmamıştır, olmayacaktır. Siyaseten İrfan beyle çok karşı karşıya geldiğimiz dönemler olmuştur. Ama gerek İl Başkanlığı gerek Milletvekilliği dönemimde Çankırı’ya gelecek bir kuruşun önüne mani olmadım. Çokta fazlası ile yaptığı bir çok projede kendisine destek oldum. Çankırı’da yerel idarecilik düşünmüyorum. Çankırı’ya hizmet etmenin tek yolunun belediye başkanı yada milletvekilliği olmadığını da gören bir kardeşiniz olarak ifade ediyorum ki; bu can bu bedende olduğu müddetçe, Çankırı’ya pozisyonum ne olursa olsun hizmet edeceğim. Çankırı insanın işini kolaylaştırmak adına üzerime ne vazife olursa olsun bunu yapacağım ama anakaradan yapacağım” açıklamasında bulundu.
Rahip Brunson meselesi –
Rahip Brunson meselesine değinen Şahin, meseleyi iki yönlü değerlendirmek gerektiğini söyledi. Şahin şunları aktardı:
Türkiye’de yargı kararlarını beğenmeye bilir, çok rahatlıkla eleştirebilirsiniz. Ancak uymama gibi bir lüksünüz yok! Rahip Brunson hadisesinde olayın siyasi yönü, hukuk yönünün önüne geçti. Bazen savcılar işi köpürtürler. Çok büyük üst sınırdan ceza tayini talep ederler. Ama toplanan delillerle bakarsınız ceza alt sınırdan verilir yada beraat eder. Dolayısı ile yargı kararını olumludur, olumsuzdur dosya içeriğini bilemediğim için çok net bir şey söyleyemem. Siyasi olarak değerlendirecek olursam; bir ülkenin mutlaka kendine göre bir kısım hesabı, kitabının olması lazım. Biz MİT kanunda yaptığımı düzenleme ile dışarıdan yabancı uyruklu vatandaşlarla Türk vatandaşlarının gerekliyse tutuklu ve hükümlü olsalar dahi bunların takası noktasında MİT’e yetki vermiştik. Bunun amacı devletlerin kendi içerisinde izleyecekleri yol ve yöntemler var. Ama geldiğimiz noktada, Brunson hadisesi topluma siyaseten yeterince izah edilemedi. Çok büyük beylik sözler söyleyerek siyasette algı yaratılmaya çalışıldı. Geldiğimi nokta itibarı ile Trump’un iç siyasetine malzeme gibi yapılmış oldu. Kasım’da Amerika’da seçim var! Özellikle bu konu ile alakalı çok ciddi bir gündem oluşturdular. Bire bir dosyasını bilmeden hukuki değerlendirme yapmak hukukçu kimliği ile bize yakışmaz. Siyaseten bu algıyı Türkiye’de iyi yönetemediğimizi düşünüyorum. Milli bir kısım vicdanların bu noktada sıkıntıya düştüğünü görüyoruz. Çünkü anlatılanlarla, söylenenler arasında sonuç yeterince örtüşmedi. Burada şu an itibari ile Anadolu’da yaşayanlar, olayın yeterince içini bilmeyenler, ‘sanki bir hata ettik’ gibi kamuoyunda bir algı mevcut!
Çankırı Postası
Güncelleme Tarihi: 20 Ekim 2018, 16:24
