banner198

Ses kaydını yayınlamak gazeteci için suç değil

Ses kaydını yayınlamak gazeteci için suç değil

Ses kaydını yayınlamak gazeteci için suç değil
banner145
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu,  ses  kayıtları  haberlerine  ilişkin 'kayıtların yasa dışı elde edilmiş olmasından gazetecilerin sorumlu tutulamayacağına'  karar  verdi


yayınlanan  Fetullah Gülen ve 17 Aralık soruşturmasına ilişkin  ses  kayıtlarıyla ilgili yapılan  haberler  hakkında savcılık iki ayrı takipsizlik  kararı  verdi. Takipsizlik  kararında  yasa dışı elde edilmiş olmasından gazetecilerin sorumlu tutulamayacağı belirtildi. Bu  kararın  yasa dışı  ses  kayıtlarını  yayınlayan  gazetecilerle ilgili açılan soruşturmalarda da emsal teşkil edeceği belirtildi.
 

17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasından sonra dosyanın şüphelileri ve Fetullah Gülen’e ait  ses  kayıtlarının  internete   yayınlanmasının  ardından söz  konusu  kayıtlar basında  haber  olarak yer almıştı. Söz  konusu   habere  ilişkin hem 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasının şüphelileri hem de Gülen’in avukatı yapılan  haberle  ilgili bazı gazeteciler hakkında “kayda alınan  konuşmaları   yayınlamak , sesli yazılı ve  görüntülü  hakaret” suçlamasıyla şikayetçi oldu. Soruşturmaya bakan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu her iki şikayetle ilgili takipsizlik  kararı  verdi. Takipsizlik  kararında , yasa dışı kayıtların  yayınlanmasında  kamu  yararı  varsa gazetecinin suçlanamayacağı belirtildi.  Kararda , AİHS ve  yurt dışında  yaşanan benzer olaylar emsal gösterildi.


VATANDAŞIN  KARAR  ALMA SÜRECİNE KATKI SAĞLAR
 
Her iki  kararda  da şu özetle şöyle denildi: “Basın ve soruşturmacı gazetecilik, hükümetin siyasi  kararlarını , eylemlerini ve ihmallerini sıkı bir denetime tabi tutarak,  vatandaşların  karar  alma sürecini katılımını kolaylaştırarak demokrasinin  sağlıklı  bir  şekilde  işlemesini  güvence   altına   almaktadır . Basının  sahip olduğu  demokrasiyi güçlendiren böylesi bir işlevinin halkın tartışmalı siyasi konularda kamuoyunu ilgilendiren bilgi ve fikirleri alma hakkı ile birlikte gündeme geldiğinde,  özel  bir önlem kazanacağını Lingens-Avusturya davasında vurgulanmıştır. Basın, halkın siyasal liderinin düşünceleri ve tavırları hakkında bir görüş edinebilmesi ve oluşturulabilmesi için en  uygun  yollardan biri olduğunu, basının siyasi süreç dışında dahi kamuoyunun  bilgilendirilmesine   yardımcı olmakla  genel olarak kamu  yararı  ile ilgili konularda  son derece  önemli toplumsal tartışmalı beslemekte ve teşvik etmektedir. Cumbana ve Mazare-Romanya Davası bu hususa açıklık getirmektedir.”
 

ÖZEL
  HAYATI  İLGİLENDİREN YANI YOK
 
“AİHM, Radio Twist-Slowakya  kararında , davacının siyasi bir görev üstlendiğini vurgulamIŞ Slowakya’daki yerel mahkeme kamu görevi üstlenmiş  kişilerinde  mahremiyetlerinin korunmasını talep etme hakları bulunduğunu  telefon   konuşmalarının   doğası  itibarıyla bu mahremiyete dahil olduğunu ve  yayınlanmaması  gerektiğini kabul ettiğini tespit etmiş, ancak AİHM yerel mahkemenin bu yorumuna katılmanın mümkün olmadığını belirterek,  büyük çapta ulusal bir  sigorta  şirketinin  özelleştirilmesi  hakkında  konuşan  iki üst düzey görevlinin bu  kapsama  dahil edilmesinin mümkün olamayacağını belirtmiştir.  Telefon   konuşmasını  gerçekleştirenlerin siyasi kimliğe  sahip olduğu  gibi  telefon   konuşmasında  geçen konunun açıkça politik bir nitelikte olduğunu söylemiştir. Bu nedenle mahkeme olayın  özeL hayatı  ilgilendiren bir yanı olmadığını kabul etmiştir.”
 

KAYDIN YASA DIŞI OLMASI  HABERİ  ÖNEMSİZLEŞTİRMEZ
 
“AİHM kaydı  yayınlayan  gazetecilerin  yayına  konu  ses  kaydının gizlice kaydedilmesi veya gizlice gerçekleştirilmiş kaydın elde edilmesi esnasında  kişisel  olarak hiçbir faaliyet gerçekleştirmediğine  dikkat çekmiştir . Nitekim yerel hukukta da gazeteciler aleyhine bir ceza takibi başlatılmamıştır. Mahkemenin tespitine göre, Slowak Mahkemelerinin radyo twist aleyhine  karar  vermeleri bir başkası tarafından hukuka aykırı olarak gerçekleştirilmiş bir  ses kaydının  yayınlamış  olmasındandır. Burada başvuruya konu  bilginin  üçüncü bir  kişi  tarafından yasa dışı bir  şekilde  elde edilmiş olması bizati bu gibi  bilgileri  medya tarafından  yayınlanmasının  önemini azalmamaktadır.” 
 

HABERİ YAYINLAMALARINDAN
 BİR ÇIKAR ELDE ETMEMİŞLERDİR
 
“Gazeteciler veya medya  bilginin  yasadışı bir  şekilde  elde edilmesinden kendilerinin sorumlu olmadığını asılsız veya çarpıtılarak  yayınlanmadığını  veya basılmış olmadığını veya konuyla ilgisiz bir amaçla kötü niyetli bir  şekilde  davranmadıklarını ileri sürerek kendi ifade özgürlüğü taleplerini güçlendirebileceklerini belirterek, kamuoyunu  haberdar  etmek dışında bir çıkar elde etmek istediklerine dair hiçbir kanıt olmadığına  dikkat çekmiştir . Mahkeme  başvurucuyu  haklı görerek AİHS 10.maddesinin ihlal edildiğine oy birliği ile  karar  vermiştir.”
 
KAYNAK: ARZU  YILDIZ  - T24


Güncelleme Tarihi: 08 Mayıs 2014, 00:32
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER