Kuzey Anadolu’nun yeşil vadileriyle çevrili Kastamonu, acele etmeden gezenler için sakin ama dolu bir program sunuyor. Tarihi konaklar, çarşılar, kanyonlar ve sahil kasabaları aynı plan içinde buluşabildiği için, kısa bir tatilde bile farklı yüzlerini görmek mümkün. Birkaç gün ayıranlar hem şehrin hafızasını hem de doğanın temposunu yakalayabiliyor.
İlk kez gelenler genelde “nereden başlamalı” sorusuna takılıyor. Şehir merkezi mi, kanyonlar mı, yoksa önce Karadeniz kıyısı mı derken gün çabuk geçiyor. Oysa iyi planlanmış bir rota ile sabah saatlerinde kale yamaçlarında şehre tepeden bakmak, öğlen kanyon yürüyüşü yapmak, akşamüzeri de sahilde gün batımına yetişmek bile mümkün.
Kastamonu, Milli Mücadele döneminde İnebolu, Kastamonu, Çankırı ve Ankara hattını birbirine bağlayan yol üzerinde kritik bir görev üstlenmiş bir şehir. Bugün merkez sokaklarında yürürken han kapıları, camiler, meydanlar ve ahşap konaklar bu hikayenin izlerini taşıyor. Kısa molalarla ilerleyen bir gezi temposu, hem bu tarihi arka planı hem de günlük hayatın ritmini daha net hissettirmeye yardımcı oluyor.
Şehir Merkezinde İlk Duraklar
Güne, kale civarına hafif bir tırmanışla başlamak hem haritayı kafada netleştiriyor hem de fotoğraf için iyi bir açı sunuyor. Buradan çatıları, vadileri, cami minarelerini ve şehir katmanlarını bir arada görmek mümkün. Ardından Nasrullah Meydanı’na inip saat kulesine doğru yürürken tarihi dükkânlar, hanlar, kahvehaneler ve sokak aralarına saklanmış küçük meydanlarla karşılaşılıyor.
Restore edilmiş ahşap konakların bir kısmı müze ya da etnografya evi olarak ziyaret edilebiliyor. İç avlularda günün yumuşak ışığını yakalamak, hem fotoğraf hem de kısa bir soluklanma için ideal. Öğle saatlerinde merkezdeki esnaf lokantaları, yerel yemekleri tadabileceğiniz, bütçeyi de fazla zorlamayan pratik seçenekler sunuyor. Banduma, etli ekmek ya da tencere yemekleri ile günü enerjik şekilde sürdürmek mümkün.
Kanyonlar, Şelaleler ve Yaylalarda Doğayla Buluşma
Kastamonu denince akla gelen yerlerden biri Küre Dağları Milli Parkı. Farklı zorluk derecelerine göre ayrılmış parkurlar, hem deneyimli yürüyüşçülere hem ailelere hitap ediyor. Horma Kanyonu’ndaki ahşap yürüyüş yolu, çocuklu ailelerin bile rahatça geçebileceği bir güzergah, sonunda Ilıca Şelalesi’nin serin molası bekliyor.
Valla Kanyonu civarındaki seyir terasları ise özellikle sisli, bulutların vadiye dolduğu sabahlarda etkileyici kadrajlar sunuyor. İlkbahar ve yaz aylarında yükseklerdeki yayla yollarında çiçeklenen çayırlar arasında hafif trekking yapmak mümkün. Yağışlı dönemlerde kanyon tabanlarının kayganlaşabildiğini akılda tutmak, ayakkabı seçimini ve rota süresini buna göre ayarlamak önemli.
Karadeniz Kıyısına Kısa Kaçamak
Kastamonu’nun bir diğer avantajı, şehir merkezinden Karadeniz kıyısına kısa sürede ulaşılabilmesi. İnebolu’da tarihi evlerin sıralandığı sokaklar ve sahil yürüyüşü, sakin bir tempo ile birkaç saatte gezilebiliyor. Hava açıksa sahil boyunca yürüyerek günün yorgunluğunu atmak iyi geliyor.
Cide ve Gideros Koyu hattı, falezlerin üzerinden izlenen geniş manzarasıyla özellikle gün batımında etkileyici. Abana, Çatalzeytin ve Doğanyurt çevresinde yaz aylarında denize girilebilen koylar, günün avına göre menüsünü değiştiren balık lokantaları ile birlikte planlanabiliyor. Kıyı ilçelerini merkeze aynı gün içinde eklemek mümkün, ancak daha sakin bir gezi için en az bir geceyi sahilde geçirmek de tercih edilebilir.
Konaklama, Ulaşım ve Plan Yaparken Dikkat Edilecekler
Merkezdeki restore edilmiş konaklar, ahşap mimariyi yakından hissetmek isteyenlere hitap ediyor. Sabahları erken uyanıp şehir merkezine kısa bir yürüyüşle ulaşmak, kalabalık henüz artmadan fotoğraf çekmek için avantaj sağlıyor. Doğaya yakın olmak isteyenler için ise kanyonlara ve yaylalara daha yakın ilçelerdeki pansiyonlar uygun.
Şehir merkezi büyük ölçüde yürünebilir ölçekte, bu nedenle ilk gün için araç kullanmadan, sadece merkez sokaklarına odaklanan bir plan tercih edilebiliyor. Kanyonlar ve kıyı kasabaları için araç kiralamak ya da bölgedeki minibüs seferlerini takip etmek daha esnek hareket etmeye yardımcı olur. Kanyon girişlerinde park alanları mevsime ve haftanın gününe göre yoğunlaşabiliyor, sabah erken saatlerde yola çıkmak bu nedenle daha rahat.
Etkinlikler, yol çalışmaları ve hava durumu gibi bilgiler sık sık güncellendiği için yola çıkmadan önce yerel bir Kastamonu haber sitesi üzerinden duyurulara bakmak programın bozulmasını engelleyebiliyor. Özellikle festival dönemlerinde otel ve pansiyonların hızlı dolduğunu unutmamak, rezervasyonu önceden yapmak açısından önemli.
Fotoğraf, Mevsim ve Küçük Dijital İpuçları
Kale ve seyir terasları, gün doğumu ve gün batımı saatlerinde şehir siluetini en iyi şekilde ortaya çıkarıyor. Kanyonlarda geniş açı bir lens kullanmak, derin vadiyi kadraja daha etkili şekilde sığdırıyor. Kıyı falezlerinde ise dalga izleri ve hareketli bulutlar, uzun pozlama çekimler için uygun bir alan sunuyor.
Mevsim geçişlerinde hava bir günde birkaç kez değişebildiği için, hafif bir yağmurluk, kaymaz tabanlı ayakkabı ve su geçirmez küçük bir çanta çoğu rota için yeterli güvenlik sağlıyor. Kırsal bölgelerde mobil çekim zaman zaman zayıflayabiliyor, bu nedenle çevrimdışı haritaları önceden indirmek, navigasyon açısından rahatlatıcı. Bağlantınızı hızlıca test etmek isterseniz, tarayıcıya ip adresim ne yazarak mevcut ağ durumunu kontrol edebilirsiniz.
Kış aylarında Ilgaz çevresi, kayak ve kış sporlarına ilgi duyanlara ek bir seçenek sunuyor. Böylece kısa bir Kastamonu tatili, aynı seyahat içinde şehir kültürü, dağ yürüyüşü, kanyon deneyimi ve sahil gezisini bir araya getirebiliyor. Zamanı doğru paylaştırılmış bir gezi planı ile, birkaç gün içinde bile bu geniş yelpazenin tadını yavaş yavaş hissetmek mümkün.




