Senede bir gün değil, senede her gün İstiklal!

Senede bir gün değil, senede her gün İstiklal!

Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın 19 Mayıs 1919’da Bandırma Vapuruyla Samsun’da karaya çıkmasıyla başlayan Mili Mücadele, Türk Tarihine altın harflerle yazılacak bir destanın ilk kıvılcımının yaşandığı müstesna bir gündür.

Türk milleti tarihin bazı dönemlerinde yaşanan varoluş imtihanında olduğu gibi hiçbir zaman bedenine pranga vurulmasına müsaade etmemiştir.

İstanbul’un işgal edildiği; orduları dağıtılmış, silahlarına el konulmuş, İngiliz zırhlılarının namlularını Dolmabahçe’ye doğrultmuş beklediği bir vaziyetteyken, Anadolu ihtilalı yaşanmıştır.

Sevr ve Mondros antlaşmalarıyla Anadolu’nun bir kısmına hapsedilmeye çalışılan bir millet, adeta küllerinden yeniden doğmuştur.

Bu müstesna yeniden doğuşta Kastamonu ve Çankırı insanı büyük fedakârlıklar göstermiştir.

Eli silah tutan erkekleri cephede savaşırken Ankara’da kurulan TBMM hükümetine en büyük destek cephe gerisinde yine bu yöre halkından gelmiştir.

Çankırı köylüsü kağnılar, eşek ve katırlarla 344 kilometrelik lojistik hattın bir parçasını oluşturarak 3 yıl süresince Garp Cephesinin mühimmat ihtiyacını karşılamaya çalışmıştır.

Çankırı kadını, yalın ayak kar üzerinde yürürken ‘milletin cephanesi nem kapmasın’ diye bebeğinin üzerindeki örtüyü cephaneye örtecek kadar vefakârdır.

Bu özveriyi başka hiçbir millette göremezsiniz!

İstanbul’da depolardan ele geçirilen, hem satın alma hem de ganimet şeklinde de elde edilen cephane, limanı olmadığı için işgale uğramamış İnebolu’da karaya çıkartılıyordu.

İnebolu Kayıkçılar Loncasının gemilerden kıyıya mühimmatın taşınmasındaki özverisi büyüktür.

Cephanenin Ankara’ya kadar 3 hafta süren yolculuğu; zorlu doğa koşullarında Küre, Ilgaz, İndağı aşılarak gerçekleşmiştir. Ermeni Pontus çeteleri Ilgaz Derbent Karakoluna saldırarak 5 askerimizi şehit etmiş, lojistik bağlantıyı kesmeye çalışmıştır.

Atatürk’ün “Gözüm Sakarya’da, Dumlupınar’da, kulağım İnebolu’da” diyerek önemine vurgu yaptığı İstiklal Yolu’nda cepheye sadece silah taşınmamış, Milli Mücadeleye katılmak isteyen subaylar, doktorlar, aydın insanların Ankara’ya naklide İstiklal Yolu kullanılarak gerçekleşmiştir.

*****                    *****                  *****

İstiklal Yolu’nun en önemli noktaların birisi olan Ilgaz Kıyısın köyünde ilk defa 19 Mayıs tarihinde Atatürk ve İstiklal Yolu kahramanlarına görkemli bir etkinlik gerçekleştirildi.

Bu etkinliğin gerçekleşmesinde en başta Gazi Üniversitesi olmak üzere Çankırı Karatekin Üniversitesi’nin katkıları büyüktür. 

Çankırı ve ilçelerden gelen gençlerin yürüyüşe katılımı ise milli benliğimizin güçlenerek gelecek kuşaklara aktarılması noktasında çok önemlidir.

Etkinliğin zamanlama açısından da Milli Mücadelenin başladığı tarihte yapılması çok doğru olmuştur.

*****                    *****                  *****

İletişimcilerin tanımlamısyla, Dijital Yerli Çağında doğan gençlerimizin dijital enformasyon bombardımanı altında kaldığı günümüzde milli benliğimizi korumanın sigortası İstiklal Yoludur.

Senede bir gün değil, senede her gün İstiklal Yolu hatırlanmalıdır.

Yoksa Cengiz Aymatov’un romanında anlattığı gibi, bazı işlemler sonucu öz benliğini yitirerek kendisini kimliksizleştiren ve düşmanının kuklası haline gelmiş olan Mankurtlaşmış nesillerle karşılaşmayacağımızın garantisi yoktur.

İstiklal Yolu, sadece Çankırı değil bütün ülkenin ziyaret edebileceği şekilde projelendirilmeli, zengin ve etkileyici içeriklerle donatılarak milli benliğimizin güçlendirilmesinde önemli bir merkez konumuna getirilmelidir. 

Üçoluk karakolu restore edilmeli, fotoğraf ve belgelerle tarihi olayların anlatıldığı müzeye dönüştürülmelidir.

Doğdu Karakolu yeniden orijinaline uygun olarak ihya edilmelidir.  

Ilgaz’a Panaromik İstiklal Yolu Müzesi kurulmalıdır.

Bu bağlamda Ilgaz Belediye Başkanı Mehmed Öztürk bunu başarabilecek kabiliyete sahip bir belediye başkanıdır.

Ilgaz - Çankırı karayolunda kağnı kolunu temsil eden bir kervan silueti levhalarla yol kenarına monte edilerek İstiklal Yolunun önemi yolu kullanan her yolcuya anımsatılmalı, adeta hafızalara kazınmalıdır.

Çankırı İstasyon Kavşağında bulunan Yanığın Emine Bacı anıtı, İstiklal Yolu Parkında daha görünür bir alana alınarak sergilenmelidir.

Üçoluk Karakolundan başlayarak Çankırı İstiklal Yolu parkında son bulan geleneksel bisiklet turu ve maraton yarışları düzenlenmelidir. 

Şimdilik önerilerime bu şekilde virgül koyuyorum.

YORUM EKLE