15-21 Mart tarihleri arası Tüketiciyi Koruma Haftası kamu kesimi tarafından çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. İlimizde Sanayi ve Ticaret İl  Müdürlüğü Tüketiciyi Koruma Haftası Kutlama etkinlikleri çerçevesinde tüketicinin bilinçlenmesi için “Çankırı Tüketici Bülteni”ni yayımlamıştır. Yine Lise ve dengi okul öğrencileri arasında “Bilinçli Tüketici Nasıl Olunabilir” konulu kompozisyon yarışması  düzenleyerek yarışmada Birinci, İkinci ve Üçüncü olan öğrencilerimiz "Çivitçioğlu Hipermarket" alış veriş çeki ile ödüllendirilmiştir. Bir tüketici olarak  Sanayi ve Ticaret İl Müdürümüze ve çalışanlarına teşekkür ediyorum.

Tüketiciler olarak kamu ve özel kesimin neden olduğu tüketici mağduriyetleri bu haftayı bayram havasında kutlamamıza engel teşkil etmektedir.

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bünyesinde kurulan Tüketici Hakem Heyetleri her ne kadar bütün öz verisi ile tüketicinin mağduriyetini çözmeye ve nefes aldırmaya çalışsa da, Özerk Kuruluş olan EPDK (Elektrik Piyasaları Denetleme Kurumu) ve BDDK (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu) tüketicinin mağduriyetine yol açan Şirketlerin ve Holdinglerin safında yer alarak, tüketicinin adeta boğazını sıkmasına göz yummaktadırlar.  Örneğin elektrik borcundan dolayı elektriği kesilen tüketici 2010 yılında yaklaşık 10,00 TL ücretle cezalandırılırken, 2011 yılında bu ücret 20,00 TL çıkartılmıştır.
 

·         Yıllık enflasyonun tek haneli rakamlarda seyrettiği, çalışan kesime enflasyon oranında zam yapıldığı düşünüldüğünde %100’lük bir artış neyi ifade etmektedir. Yatırılamayan 10,00 TL’lik elektrik faturası için 20,00 TL açma-kesme cezası,

·         Bankacılık hizmetlerinde devam eden kredi kartı aidatı, hesap işletim ücreti ve diğer haksız kazançlar,

·         Akaryakıt fiyatlarındaki yükseliş ve tüketici açısından zulüm olarak tanımlanan yüksek vergiler,

·         İletişim sektöründeki yaşanan mağduriyetlerin çeşitlenerek artması biz tüketicilere “Deli Dumrul” hikayesini hatırlatmaktadır. Siyasi İktidar bir an önce kanuni düzenlemeleri yaparak keyfi uygulamalara son vermelidir.

Örgütlü bir toplum olamadığımız için tüketiciye yaşatılan mağduriyetler,  mağduriyeti yaşatanların ceplerine ve kasalarına para olarak yansımaktadır.

Bu gidişata son vermek için Tüketici Derneklerinin bir an önce örgütlenmesini sağlam temellere oturtmuş olan Sendikalarla işbirliğine gitmesi gerekmektedir. Benim tahminim Ülkemizdeki sendikalı üye sayısı 2 Milyon civarındadır. Zamlara ve tüketici hak ihlallerine karşı 2 Milyon Tüketicin yapacağı eylem karşısında zafer tüketicinin olacaktır.  

TARİH ŞUURUNA DOĞRU

(Oğlumdan Devlet Sorumludur)

 16 Nisan 1992’de, polisin yaptığı bir operasyonda öldürülen Dev-Sol militanı Sinan Kukul’un babası Musa Kukul’un, gazetelere verdiği beyanatta; “Oğlum benim yanımdayken inanıyordu. Namazını kılıyordu. Onu devlete güvenip yatılı okula verdiğimde kaybettim.

Tavuk bile kesemeyen oğlum, nasıl bu yola düştü? Sormak istediğim; devlet yatılı mekteplerinde okuyan bir çocuk nasıl oluyor da devlet aleyhinde yönlendirilebiliyor. "Sinan’dan ben değil, devlet sorumludur” dediğini biliyor muydunuz?