Şehrimizin Fatihi Emir Karatekin Bey, benim ilkokul öğrencisi olduğum yıllarda adına düzenlenen fetih şenlikleriyle büyük bir coşkuyla anılırdı.
Karatekin Fetih Şenliklerinin heyecanı, Bursa’nın o yıllarda uluslararası yarışmalarda sürekli birincilik alan Kılıç Kalkan ve Mehter Takımı şehre geldiğinde tavan yapardı…
Vali Cevat Çapanoğlu, Belediye Başkanı Ali İnandık, Eczacı Necati Asım Uslu, Şevket Barutçu, Kemal Parıltı, Visali Sarıkaya, Müftü Seyfullah Kotanoğlu gibi isimlerin öncülüğünde organize edilen şenliklere şehir dışından da büyük katılımlar olur; Çankırı folklor ekiplerinin akınına uğrardı...
Halkın ve öğrencilerin katılımıyla Türk Bayraklarıyla donatılan araç konvoyu Çankırı’yı baştanbaşa dolaşır; yol kenarlarına dizilen Çankırılılar alkışlarıyla korteje eşlik ederdi…
Gündüz şehir merkezinde Atatürk anıtı etrafında ve Çankırı kalesinde Karatekin Beyin türbesinde yapılan anma töreni, gece de kapalı spor salonunda gerçekleştirilirdi...
Şenlikler gece düzenlenen fener alayı ile sona ererdi.
Şenlikler boyunca resmi dairelere, dükkânlara ve evlere Türk Bayrağı asılırdı.
Karatekin Fetih Şenlikleri bir taraftan şehrin tarih şuurunu özellikle bizim kuşağımızdaki çocuklara ve gençlerin hafızasına dantel gibi işlerken; diğer yandan da topraklarına düşman çizmesi değmemiş Çankırılılar bu gururu iliklerine kadar yaşardı…
Sadece Çankırı’nın fethi değil, Malazgirt kutlamaları da yapılırdı o yıllarda…
Çankırı Genç Ülkücüler Teşkilatının düzenlediği bu kutlamalara Arif Nihat Asya, Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu, Göktürk Mehmet Uytun gibi milliyetçi şairlerde katılırdı.
İlki 1962 yılında düzenlenen Karatekin Fetih Şenlikleri, 70’li yıllardan sonra yapılmaz oldu.
Geçmişte kısıtlı imkânlara rağmen müthiş bir organizasyon olan Karatekin Fetih Şenlikleri, günümüzde “Adını taşıyan Karatekin Üniversitesince” yeniden canlandırılmalıdır...
Ne var ki;
Çankırı Karatekin Üniversitesi’nin kurumsal web sitesinde (https://karatekin.edu.tr) Karatekin Bey hakkında tek satır yok!
Şehrimizin fatihi ve manevi büyüğü (1) şehrimizdeki üniversitemize adını veren Emir Karatekin Gazi hakkında Karatekin Üniversitesi'nin kurumsal web sayfasında hiçbir bilgi bulunmaması hem hayret, hem de utanç vericidir!
Konuyla ilgili Karatekin Üniversitesini aradım. (Teferruata girmiyorum...)
Bir görüşme yapıp, “Karatekin Beyle ilgili neden bilgi bulunmadığını…” sorduktan sonra, “Rektör Beyle, görüşmek istiyorum…” dedim.
“Bunun mümkün olmadığını...” söyleyip, bana bir dâhili telefon numarası verip orayı arayın dediler.
Aramadım. Çünkü arama sebebimi ilettikten sonra onların beni araması icap ediyordu.
Eleştirince hemen hoplayıp, sızlayanlar şapkasını önüne koysun önce!
Bizim kimseyle bir derdimiz yok!
Bizim derdimiz , davamız Çankırı.
Karatekin Beyi yok saymak, kimsenin haddine değildir!
Karatekin Üniversitesi, bakalım Karatekin Beyi ne zaman hatırlayacak?
KARATEKİN GAZİ
11. yüzyıl sonları...
Çankırı, Kastamonu ve Sinop'u fethetmiştir.
Çankırı kal ‘asında yatmaktadır.
Her gün şafaktan önce kalkıp,
Gizlice, şehre bakmaktadır!
Beyhude bir uğultu değil, gezinen gökyüzünde;
Bu ses, bu ses O'nun sesi!
Çeker bu yanından alperenler,
Sündürür o yanını serdengeçtiler;
Duyulur ezanlardan önce ve sonra:
-Karatekin Gaziiiii,
-Karatekin Gazi!
Asmıştır kılıcını güneşin battığı yere,
Kalkanıyla ufukları tutmuştur!
Gezdirmiş diyar diyar Türk İllerini,
Dolaştırmış dağlarını ovalarını Anadolu'nun;
Sesini kubbelerde unutmuştur:
-Karatekin Gaziiiii,
-Karatekin Gazi!
Şafakta, kuşlukta, tam öğle vakti,
Toprağı ve suyu tutuşturur nefesi!
Yıldızlar her gece ellerinden öper,
Kâbe'nin Sahibinden selam getirir Ebabiller
Işıktan kuşlara sorar bizi:
-Karatekin Gaziiiii,
-Karatekin Gazi!
Münkir olma, bu iz, O'nun izleri,
Şu açan çiçekler O'nun gözleri!
Mübarek bir adam, vakte yerleşmiş,
O'nun çağı yarın, yarınsa geçmiş;
Bak ki, asırlardır yankıyor sesi:
-Karatekin Gaziiiii,
-Karatekin Gazi!
Eyüp Tandoğan
ÇANKIRI’YA MAHSUS 900 YILLIK BİR GELENEK
Karatekin Gazi, Çankırı insanının hayatında önemli bir yer tutmuştur. Türbesi, Çankırılı hanımlar tarafından “Kale Gezmesi” adı altında her yıl erguvan çiçeklerinin açtığı haftanın ilk cumartesi günü, en güzel kıyafetler giyilerek ziyaret edilmiştir. Hasan Üçok’un kaydettiğine göre, doksanlık, yüzlük nineler bile onca zahmeti göze alarak bu mukaddes havayı teneffüsten geri kalmıyorlardı. Türbe, kurbanlar kesilen, adaklar adanan kutsal bir mekân olarak kabul edilmekteydi.
” Kaledeki dört türbe çarpsın!” en şiddetli yeminlerden biriydi.
Çankırılı erkekler de çiğdem mevsiminde ilk Cuma günü, kaleyi ziyaret etmekteydiler. Yaz mevsimine rastlayan bayramlarda arife günü de Karatekin türbesi ziyareti yapılmaktaydı. Adeta yarım Hac sayılan bu ziyaretler, bu tarihi şahsiyetin Çankırı’nın toplumsal hayatında ne kadar önemli bir yer tuttuğunun canlı şahididir.
Çankırı Yaran sohbetlerinde verilen cezalardan biri de, gece Karatekin türbesindeki tespihi alıp getirmekti. Bazen tespihi geri götürme işlemi de eklenerek ceza, katmerli hale geliyordu. Sandukanın altından alınan bir miktar toprak, “sıtmayı sökmeye, günahları dökmeye” kâfi kabul ediliyordu…
- Şeyhoğlu Hasan Üçok (Çankırı’da Duygu Gazetesi)
Cankiridaki bir gence cankiriyi kim kurtardı deyi sorsan bilmezler