Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramankazan’da BMC Ankara Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesisi Açılışı ve İlk Yeni Altay Tankları Teslimat Töreni’ne katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde meydana gelen deprem dolayısıyla Balıkesirlilere geçmiş olsun dileklerini iletti. Erdoğan,"6,1 büyüklüğündeki depremde Allah’a hamdolsun can kaybı yaşanmadı. İkinci sebeplerle yaralanan 26 vatandaşımız ise gerekli tıbbi müdahalelerin ardında taburcu edildi. İçişleri Bakanımız ekibiyle birlikte süratle bölgeye intikal etti, biz de kendisinden gerekli bilgileri aldık ve alıyoruz. Hasar tespit ve yıkılan binaların enkaz kaldırma çalışması devam ediyor. Rabbim ülkemizi her türlü afetten muhafaza eylesin diyorum" dedi.

Türk savunma sanayi adına büyük bir heyecanın ve aynı zamanda büyük bir gururun yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemiz savunma sanayine mühendis ve teknisyenlerimize duyduğumuz güvenin boşuna olmadığını, gerek bu tesis, gerekse teslimatı yapılan Altay tankımızla bir kez daha görüyoruz. Savunma sanayimizin gelişmesi, güçlenmesi, tam bağımsızlık hedefine ulaşması için canla, başla çalışan herkese, sektördeki tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Bu uğurda ter döken, şehadete eren kardeşlerime de Cenabı Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Bilhassa geçen sene 23 Ekim tarihinde TUSAŞ tesislerine yönelik kalleş saldırıda şehit olan vatan evlatlarını rahmetle ve minnetle yad ediyorum" ifadelerini kullandı.

"Başkanlığını yaptığım Savunma Sanayi İcra Komitesi’nde alınan kararlar ışığında, savunma sanayinde tam bağımsız Türkiye hedefine doğru sağlam adımlarla ilerliyoruz" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

Türkiye’de yapay zekayı kullanan şirketlerin oranı yüzde 15’e çıktı
Türkiye’de yapay zekayı kullanan şirketlerin oranı yüzde 15’e çıktı
İçeriği Görüntüle

"Bir yandan yeni projeleri, yeni savunma ürünlerini geliştirip devreye alırken, diğer yandan yeni tesislerimizin açılışını yapıyor, yerli ve milli araçlarımızı envanterimize katıyoruz. Bundan 2 ay önce 47 araçtan oluşan sistemler sistemi çelik kubbeyi kahraman ordumuza kazandırmıştık. Aynı şekilde ASELSAN’ımızdaki 14 üretim tesisimizin açılışını yapmış, 1,5 milyar dolar yatarım değerine sahip Oğulbey Teknoloji Üssü’nün temellerini atmıştık. Bugün de BMC Ankara Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesisimizin açılışını gerçekleştiriyoruz. Araştırma ve geliştirme merkezleriyle, test alanlarıyla, zırhlı laboratuvarları ve eğitim parkurlarıyla 840 bin metrekarelik alana yayılan bu devasa tesiste inşallah bin 500’ü aşkın nitelikli personelimiz görev yapacak. Robotik kaynak sistemlerinden ileri sensör teknolojilerine, simülasyon altyapısından veri analitiğine kapsamlı bir teknoloji üssü daha savunma ekosistemimize entegre olacak."

63 bin metrekare kapalı alana sahip, seri üretim hattında her ay 8 adet Altay tankıyla muharebe sahasının kalesi olarak tarif edilen 10 adet Altuğ’un imal edileceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer savunma ürünlerinde olduğu gibi Altay tanklarından da hedefin özellikle kritik malzemelerde kimseye bağlı olmamak olduğunun altını çizdi. Ambargolara rağmen nasıl bugünkü aşamaya gelindiyse bundan sonraki süreci de başarıyla yürüteceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her zaman söylüyorum, bakın bugün bir kez daha tekrar ediyorum, hedeflerimize giden yolda önümüze çıkan ve çıkartılan engeller bizi sadece yavaşlatır, belki biraz geciktirir, ama menzile varmamıza asla mani olamaz. Ya bir yol bulur, ya bir yol açar eninde sonunda hedeflediğimiz yere ulaşırız. Stratejik önemi fevkalade yüksek bu modern tesisin bizlere hedeflerimize bir adım daha yaklaştıracağına inanıyorum" açıklamasını yaptı.

"Şunu bir defa çok net görebiliyoruz: Yeni bir jeopolitik denklem kurulmakta"

Küresel ölçekte süregiden askeri, siyasi ve ekonomik rekabetin her geçen gün boyut ve şekil değiştirdiğini, yeni araçları yeni imkanların, yeni kabiliyetlerin bu mücadelenin hem seyrini etkilediğini hem de kapsama alanını genişlettiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gümrük vergilerinin teknolojik kırılmaları tetiklediği, enerji politikalarının gıda güvenliğini doğrudan tehdit ettiği hassas bir dönemin içindeyiz. Şunu bir defa çok net görebiliyoruz: Yeni bir jeopolitik denklem kurulmakta. Uluslararası sistem yalnızca kabuk değil, mecra da değiştirmektedir. Sayısı bir elin 5 parmağını geçmeyen güçlerin küresel sistemi donime ettiği düzende ciddi kırılmalar yaşanmaktadır" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yakın tarihte defalarca şahit olunduğu üzere ne uluslararası kurumların, ne de beynelmilel hukukun insanlara yeterli güveni ve güvenceyi artık vermediğini belirterek, "Haklı olmanın yetmediği, hakkınızı korumak için güçlü olmanız gerektiği bir dünyada yaşadığımız gerçeğiyle sürekli yüzleşiyoruz. Bunu önce 1990’lı yıllarda Bosna’da gördük, daha sonra 14 yıl boyunca komşumuz Suriye’de gördük, en son 70 bin masumun hayatını kaybettiği Gazze soykırımında gördük. Çoğu çocuk ve kadın binlerce, yüz binlerce kardeşimiz buralarda katledildi, toplu kıyıma uğradı, fakat ne uluslararası hukuk, ne de dev bütçeli kurumlar bu zulümlerin ve katliamların önüne geçemedi. Küresel barış ve güvenliği sağlamakla görevli yapılar hiçbir adım atmadı. Bırakın engellemeyi, birçok bölgede eli kanlı zalimleri koruyup kolladılar. Şurası bir gerçek ki, günümüzde onurlu bir şekilde yaşamak istiyorsanız her alanda güçlü olmak, caydırıcı olmak mecburiyetindesiniz. Ekonominizi güçlendirmek, dışa bağımlılığınızı azaltmak, kapasitenizi arttırmak, yani kendi göbeğinizi kendiniz kesmek durumundasınız. Aksi takdirde üzülerek ifade ediyorum, kurtlar sofrasına dönüşen bu yeni düzende kimse kimseye acımaz, gözünün yaşına bakmaz" şeklinde konuştu.

Risk ve tehditlerin asimetrik biçimde arttığı bu dönemin farkına en erken varan ülkelerden birinin Türkiye olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İlk günden itibaren değerlendirmelerimizi yaptık, tedbirlerimizi aldık, tabiri caizse dersimize çok iyi çalıştık. Son 23 yılda savunma sanayi, diplomasi ve güvenlik başta olmak üzere attığımız adımlarla Türkiye’yi göz ardı edilemez bir ülke haline getirdik. Mazlumun zalime boyun eğmediği, güçlünün güçsüzü ezmediği adil bir dünya için diplomatik, askeri, siyasi, ticari ve ekonomik tüm imkânlarımızı seferber ettik. En sıkıntılı zamanlarında dostlarımızın yardımına koştuk. Kardeşlerimizin yaralarını sardık. Türkiye’ye nerede ihtiyaç duyulduysa, imkânlarımız ölçüsünde elimizden geleni hiçbir bagaj taşımadan yapmaya gayret ettik. Bununla birlikte muhannete muhtaç olmamak için de kendi teknolojimizi kendimiz üretmeye başladık" diye konuştu.

"Savunma sanayinde yüzde 20’yi bile üretemiyorduk ama şimdi yüzde 80’i yakaladık"

Savunma sanayinde devletin desteği, özel sektörün dinamizmiyle birleşince son yıllarda büyük bir ivme yakalandığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şöyle sözleri bir 20 yıl, 25 yıl geriye götürmek istiyorum. Ülkemizde bir toplu iğne üretebiliyor muyduk? Toplu iğne, silahtan bahsetmiyorum, hayır. Ama şu anda hamdolsun silahlarını üreten bir Türkiye var. Savunma sanayinde yüzde 20’yi bile üretemiyorduk ama şimdi yüzde 80’i yakaladık. İnsansız hava araçları, nerede, böyle bir imkânımız var mıydı? Yok. Ama şimdi insansız hava araçlarını üreten, silahlı insansız hava araçlarını üreten, Akıncı’sını üreten bir Türkiye var. Son teknolojiye sahip hava, kara, deniz araçlarımızla destan yazmaya devam ediyoruz. Artık yalnızca takip eden değil, takip edilen bir devletiz. Modern silah sistemlerinden kompleks koruma paketlerine, sürüş destek modüllerinden elektronik harp altyapısına kadar her hamlesi, her ürünü merakla beklenen bir ülkeyiz" dedi.

Sektördeki 3 bin 500’ü aşkın savunma sanayi şirketi, 100 binin üzerindeki nitelikli personelin arı gibi çalışarak, küresel barış, huzur ve güvenliğe doğrudan katkı yapmayı sürdürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dışa bağımlılık oranımız -az önce ifade ettim- yüzde 80’in üzerindeydi, şimdi artık yüzde 20 bile değil. Güvenlik güçlerimizin neredeyse tüm ihtiyaçlarını yerli ve milli savunma araç ve ekipmanlarımızla temin ediyoruz" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma sanayinde bin 400’ün üzerinde proje olduğunu, Türkiye’nin İHA ve SİHA alanında dünyanın en başarılı ilk 3 ülkesi arasında yer aldığını, belirterek, halihazırda dünyadaki en büyük 11. savunma ihracatçısı olunduğunu aktardı.

Türkiye’nin 2024’te dünya ihracat pazarında yüzde 65’le yerini aldığını dünya genelinde satılan her 100 insansız hava aracından 65’ini Türkiye’nin tedarik ettiğini, tam 180 ülkeye ürün ihraç ettiklerini bildirdi.

2025’te bu sayının daha da artacağını öngördüklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu rakamları daha da artırmak, çeşitlendirmek, detaylandırmak mümkün. Geçmişte haksız uygulamalara, çifte standartlara, baskı ve ambargolara maruz kalmış bir ülke olarak kaybettiğimiz zamanı telafi etmeyi başardık. Bunu da ana muhalefetin temsilcisi olduğu, komplekslerini bir türlü yenemeyen kifayetsizlerin engelleme girişimlerine rağmen yaptık. Ne diyorlardı? Onlar yapamasın diyorlardı. Biz ’yaparsa bu ülkenin evlatları yapar’ dedik ve yola koyulduk. Genç mühendislerimize, genç kardeşlerimize, bu ülkenin genç beyinlerine inandık. Onlara güvendik. ’Boyunuzdan büyük işlere kalkışmayın. Başımızı belaya sokmayın’ diyenlere rağmen yaptık. ’Siz teknolojiden ne anlarsınız? Oturun oturduğunuz yerde’ diyenlere rağmen bütün bunları başardık. Yoksa biz de bizden öncekiler gibi davranabilir, hiçbir riske girmeden statükonun konforlu alanında iktidarımızı rahatça sürdürebilirdik. Ama biz bu düzene itiraz ettik. Bu bağımlılık ilişkisine baş kaldırdık. Kelimenin tam anlamıyla, kelle koltukta bir mücadeleyle hamdolsun sadece 23 yılda dünyanın gıptayla baktığı, kimilerinin sevinçle kimilerinin de endişeyle takip ettiği bir savunma ekosistemini ülkemizde inşa ettik. Tabii burada şunu da ifade etmek durumundayım. Savunma sanayimize yaptığımız bütün yatırımların gerçek değeri inşallah gelecek yıllarda çok daha iyi anlaşılacak.Bugün muhalefetin küçümsediği, itibarsızlaştırmak için her yolu denediği projelerin neye tekabül ettiğini bizden sonraki nesiller daha net görecekler" ifadelerini kullandı.

"Altay tanklarımızın ilkini bugün kahraman ordumuza teslim etmenin gururunu yaşıyoruz"

Ulaşılan noktayı asla yeterli bulmadıklarını belirten Erdoğan, "Şu Altay tanklarını bugün burada görüyoruz. Yeterli mi? Bize göre yeterli değil. Biz çok daha ileri teknolojiyi yakalamak durumundayız. Bu Alman teknolojisiydi. Biz şimdi onu çok daha ileri taşıdık. Bugün burada olduğu gibi büyük bir kararlılıkla hamlelerimize devam ediyoruz. 1,5 milyon mühendislik saatiyle, 35 bin kilometreyi kapsayan test süreciyle, 3 bin 700 fiili atışla tüm aşamaları geçen Altay tanklarımızın ilkini bugün kahraman ordumuza teslim etmenin gururunu yaşıyoruz. Güncel muharebe ortamına en yüksek düzeyde adapte olmak üzere yeni sistemlerle donatılan Altay tankımız, en zorlu çevre koşullarına uygun olarak geliştirildi. Gerek atış gücü gerek devamlılık gerekse mobilite kabiliyetlerine dönük testleri hamdolsun başarıyla tamamladı" değerlendirmesini yaptı.

Bu yıl başlatılan teslimatı önümüzdeki senelerde daha da artan sayılarla gerçekleştireceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Takip eden partilerde ise yerli ve milli imkanlarla geliştirdiğimiz Batu Güç Grubu ile birlikte Altay tanklarımızı ordumuzun envanterine katacağız. Altay’la birlikte Leopar 2A4 modernizasyon projemizin de teslimini önümüzdeki sene yapacağız. Dost ve müttefik ülkelerin de yoğun ilgisiyle Altay yurt dışı pazarlarda Türk savunma sanayisinin etki ve görünürlüğüne önemli bir katkı sunacak. Şunu da özellikle belirtmek istiyorum. Altay’la birlikte tank teknolojisinde yeni bir dönemin kapılarını ardına kadar açmış oluyoruz. Altay’ın üretim ve geliştirme sürecinde edindiğimiz tecrübeyle, dijital kontrol sistemlerinden yapay zeka destekli karar alma yapılarına, otonom hareket yeteneklerinden ileri koruma sistemlerine büyük bir yetkinlik kazandık. Bu birikimi en iyi şekilde değerlendirecek, gelecekte dünya sahnesine çıkaracağımız yeni ürünlerimizi inşallah daha da geliştireceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Bu düşüncelerle BMC Ankara Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesisimizin bir kez daha hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Teslimatını yaptığımız Altay tankımızın Peygamber ocağımızın güç ve caydırıcılığına katkı yapmasını temenni ediyorum. Bu eserleri ordumuza ve milletimize kazandıran BMC firmamıza, Savunma Sanayi Başkanlığımıza, tesisin yapımında emeği geçen her bir kardeşime, bilhassa da proje ortaklarımız Katar’a canıgönülden teşekkür ediyorum. Sizleri bir kez daha muhabbetle selamlıyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BMC’in Kahramankazan’daki üretim tesislerini üzerinde Cumhurbaşkanlığı forsu bulunan özel üretim TOGG’la gezdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, TOGG’un direksiyonuna geçen BMC Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı gezdirdi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Katar Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Al Sani, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, SSB Başkanı Haluk Görgün ve İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı, TÜGVA İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tesis ziyaretinde eşlik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının ardından tören alanında savunma sanayi ürünlerinin geçit törenini izledi. TSK envanterinde olan birçok araç tören alanında özel parkurda gösteriler yaptı.

Kaynak: İHA