Başbakan Binali Yıldırım, atv ve a haber’in ortak yayınında konuştu. Yıldırım Ilgaz'da geçirdiği anlarla ilgili detayları anlattı. Yıldırım F-16'ların hava saldırısına karşı Ilgaz Tünelini hava ışıyana kadar sığınak olarak kullandıklarını ifade etti.
"Yolda tanklara rastladık"
Başbakan Yıldırım, darbe girişimini haber almalarının ardından Ankara’ya gitmeye çalıştıklarını söyledi:
“Tuzla’dan çıktık, nereye gidelim? Sabiha Gökçen’e gidelim dedik. Sonra arkadaşlar ‘Orası hedeftir, gitmeyin’ dedi. E, ne yapalım? Ankara istikametine gidelim, nihâyetinde en son oraya gideceğiz. Oraya doğru yola çıktık. Yolda tanklara rastladık, onlar bize ‘dur dur’ işareti yaptı, yol daraldı filan, biraz riayet ettik daha sonra yol genişledi hızla oradan uzaklaştık.
"Generalin biri 'Yazılı emir yollayın' dedi"
Bir yandan Sayın Cumhurbaşkanımız ayrılma planı yapıyor, bulunduğu yer güvenli değil. Biz de 'Bu hava akımlarını durduralım' dedik. Eskişehir'de hava savunma bölgesinde generallerle konuşabildim. Onların anlattıkları daha vahim. 'Diyarbakır, Balıkesir, Akıncılardan izinsiz kalkan uçaklar bombalıyorlar' dediler.
Onlara 'Kardeşim sizin elinizde başka araç yok mu, niye kaldırıp bunları baskılamıyorsunuz, niye bunların insanlar üzerine saldırılarını engellemiyorsunuz?' dedim. İşte, 'Araçlar yüklü değil, yüklenmesi iki saat sürer, Erzurum'dan bir saat gelmeleri sürer' şeklinde konuşuyorlar. Bu benim canımı çok sıktı.
'Böyle bir şey olamaz kardeşim. Bu dedikleriniz ikna edici değil. Bakın size emrediyorum, derhal bu saldırıları püskürtmek üzere uçakları kaldırın ve bu kepazeliği ortadan kaldırın, emrediyorum' deyince generallerden biri 'yazılı emir gönderin' dedi. Orada tabii benim sigortam attı. 'Vurun kardeşim' dedim. 'Ne yazılı emri kardeşim' dedim. 'Bak ben senden bunun hesabını soracağım. Bu telefonda dediğim her şey yazılı emir niteliğindedir. Ya bu emrin gereğini yaparsın yahut da bunun bedelini ağır şekilde ödersin' dedim. Bu kadar mücadeleden sonra oradan uçakların gelmesini başarabildik ama en az iki saat kaybettik.
"Ilgaz'da Jandarma biz yaklaşınca ateş açmaya başladı"
Bir yandan yola devam ediyoruz. Gerede'den ayrıldık Samsun istikametine doğru seyir halindeyiz. Tabi tehditler arttı. Kastamonu istikametinde Ilgaz Tüneline girdik. O tünelde biraz kaldık. İnsanın nerden aklına gelecek temelini attığı, yaptığımız tünel gün gelecek bize kalkan, sığınak olacak. Böylede bir hatıra da yaşadık. Artık hava taarruzlarının püskürtüldüğünü, düşman unsurlarının baskılandığını anlayınca yavaş yavaş döndük Çankırı üzerinden Ankara'ya geleceğiz. Artık gün ağarmış vaziyette. Bu sefer Ilgaz dört yola gelmeden karşıda bir Jandarma aracı var. Hemen yaklaşınca biz, hepsi içeriden fırladı başladılar bize ateş etmeye. Bizim arkadaşlarımız karşılık verdi. O ara şoför hemen geri vitese taktı süratle atış menzilinden çıktık. Tali yoldan Ilgaz'a gelip Kaymakamın evine konuk olduk. Allah'tan aracımıza kurşun isabet etmedi. Allah'tan herhangi bir sıkıntı yaşamadık yani. Ucuz atlattık diyebiliriz. Yiyeceğimiz ekmek, içeceğimiz su varmış. Allah sakladı. Önemli değil tabi. Önemli olan bu kadar masum insanı gözünü kırpmadan öldüren bu canileri bu millet asla affetmeyecek.
Çankırili 8 Yıl Önce
Siz bizim icin kefenizile çıkınız bu sanlı,şerefli yola.bizde sizin için bedenimizle siper oluruz Başbakan'ım....
Sevdam Turkiye Cumhuriyeti 8 Yıl Önce
Turk milletinin Basbakanina yapilmis bir saldiriyi bu Turk milleti affetmez ve Turkiye cumhuriyetinin basbakanina sikimis kursun bu millete sikilmistir.O kursunun emrini verenede Turkiye cumhuriyeti Asaletli savcilarinin geregini kanunlar cercevesinde yapacaklardir.