Vedat Beki/Özel Haber
Dün gün boyu Çankırı'da ufak çapta çalışma yaparken programda hiç de olmayan bir buluşma yaşadım! Öğle sonrası Ilgaz'dan gelen bir telefon ile akşam saatlerinde Muharrem Şimşekoğlu ile buluştum!
Hatırlayacağınız gibi 20 Haziran 2009 tarihinde Kızılcahamam - Ankara yolu üzerinde meydana gelen kazada 10 üniversite öğrencisi hayatını kaybetmişti. Böylesi üzücü olayın uzantıları Ilgaz’a kadar uzanmış ve kazada yaşamını yitiren Mücella Şimşekoğlu’nun Ilgaz’ın başarılı öğrencilerinden biri olduğu basın bültenlerine düşmüştü!
Babalar gününden bir gün önce meydana gelen kaza yürekleri parçalamış, kazada hayatını kaybeden Ilgazlı 20 yaşındaki Mücella Şimşekoğlu’nun babası Muharrem Şimşekoğlu olayın peşine düşmüş ve gerçeklerin ortaya çıkması için gayret göstermeye başlamıştı.
Muharrem Şimşekoğlu, Çankırı’daki buluşmamızda o talihsiz olayın ardından yaşadığı gelişmeleri bir bir aktardı!
Yargı sürecinin başladığını belirten acılı baba, kızının kaldığı Özel Nezahat Yüksek Öğrenim Kız Öğrenci Yurduna, otobüs firmasına, şoföre ve araç sigorta şirketine dava açtığını söylüyor.
Acılı baba Şimşekoğlu kızı Mücella'nın liseyi birincilikle bitirdiğini, Gazi Üniversitesi Eczalık Fakültesi birinci sınıfı ise 3.58 not ortalamasıyla tamamladığını söyledi. Kızın kaldığı yurt ile ilgili olarak da çarpıcı iddialarda bulunan Şimşekoğlu “Bu işin altından neler çıkar bilmiyorum! Ancak bugüne kadar yaşadığım olaylar bana hiç de normal gelmiyor! Kazada hayatını kaybeden 10 kişiden 9’undan yurt yetkilileri ‘vekalet’ almışlar! Ve beni hiç tanımadığım yerlerden bilmediğim-görmediğim insanlar arayarak ‘Takdiri ilahiye! Fazla uğraşma!’ diye telkinde bulunuyorlar! Anlam vermekte zorlanıyorum!” dedi.
Ilgaz’da sakin ve mutlu bir hayat yaşarken şimdi avukatlarla, bilmediği insanlarla, tuhaf tekliflerle karşılaştığını belirten Muharrem Şimşekoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
“BABA SEN NASIL ÖLECEKSİN?”
“Toprağa ellerimle gömdüğüm kızımla bana hayli ilginç gelen bir olay yaşadım! Bu olayı yaşamasaydım nerede yanlış yaptığımı belki de hiç anlamayacaktım! Ama yine de kızımı kurtaramadım!
Kalabalık bir grupla toplandığımız bir gece normal denilecek seviyede alkol aldım! Sabah kalktığımda kızım yanıma gelerek benim içki koktuğumu söyleyerek bana ‘Sen nasıl öleceksin?’ dedi. O gün işyerinde akşama kadar çok rahatsız oldum! Kızımın bana söylediği sözler çok ağrıma gitmişti! Ankara’da kaldığı yurt yetkilileri ile konuşup almak istedim. Ama kendisi çıkmak istemedi. ‘Okul bitiyor sonra geçerim’ diye bizi ikna etti.”
Bu olaydan sonra yurt yetkililerinin kızını birkaç öğrenci ile birlikte Gazi Mahallesinde bir daireye yerleştirdiklerini belirten acılı baba Muharrem Şimşekoğlu “Bu yıl eğitimini tamamladıktan sonra şartlar ne olursa olsun ona kalabileceği bir ev bulmayı düşünüyordum ancak elim kaza ile bu durum gerçekleşmedi” dedi.
Kızının hayatını kaybetmesine neden olan gezi sürecine de değinen acılı baba olayları aktardıkça ister istemez karşısındaki insanın kafasında da soru işaretlerin doğmasına neden oluyordu... Gelin Muharrem Şimşekoğlu'na kulak verelim bakalım neler anlatıyor:
DAVADAN ÇEKİLMEMİ İSTİYORLAR!
“12 Haziran tarihinde kızım aradı, sınavların bittiğini söyledi bir haftalık tura çıkmak istediğini söyledi. Önce izin vermedim ama ısrar edince Sakarya Kuzulu’ya kampa gitti. Bir hafta sonra 20 Haziran’da kaza haberi geldi. Daha toprağı kurumadan yurt yetkilileri olduğunu söyleyen 5 kişi 5 saat evimde ‘vekalet’ vermem için pazarlık yaptılar.”
Şimşekoğlu “Yaptıklarına ‘tesbihat’ adını vermişler. Erkek hoca gelerek dini dersler vermiş. Namaz kılmış, kitap okumuşlar. Dini içerikli CD izlemişler. 2 milletvekili aradı. Cemaate zarar verdiğimi söyleyerek davadan çekilmemi istediler” dedi.
Baba Muharrem Şimşekoğlu konuyla ilgili olarak TBMM’de bir soru önergesi verildiğini de belirterek “Başımıza gelen olayın perde arkasını aydınlatmak amacıyla ne gerekiyorsa yapacağım! Bugüne kadar yaptığım araştırmaların her safhasında tehditler aldım! Gerçek ortaya çıkana kadar hukuksal zeminde mücadelemi sürdüreceğim” dedi.
