Geçtiğimiz günlerde “Rant Dosyası” başlıklı bir haberle sizlere Çankırı çıkışındaki Yapraklı yolu üzerinde MKE’nin Çankırı Ticaret Borsası Başkanı Hüsnü Ünal’a 1997 yılında satışı gerçekleştirilen arazi üzerinde oynanan oyunları açıklayacağımı belirtmiştim!
Yayımladığım yazımda konuyla ilgili olarak “katkı sağlayıcı bilgilerin” de tarafıma ulaştırılması konusunda yardım istemiştim!
Öncelikli olarak çağrıma cevap veren okuyucularıma teşekkür ediyorum.
Sözü
edilen
arazinin
bugün-
kü son
hali.
Foto:
Çankırı
Postası
(Özel)
1997 YILININ O GÜNLERİNE BİR DÖNELİM!
MKE kurumu sebebini hala bilmediğimiz bir nedenle kendisine ait 125 dönümden biraz fazla miktardaki araziyi 1997 yılında satışa çıkarıyor!
Satış kararının alınması ve Resmi Gazetede yayımlanması üzerine, 3’ü geçmeyen bir müracaat gerçekleştiriliyor.
Ünal Ticaret, Bulut Sanayi ve Yakınlar İnşaat ihaleye katılıyor!
Ancaaaaak!
İhale öncesi, hemen hemen her ihalede gerçekleştirilen ancak yasa dışı olduğu bilinen bazı görüşmeler yapılıyor! Bu görüşmeler sonucu ihaleye girecek olan firmalar kendi aralarında anlaşarak hem fiyatı hem de bölüşümü bir noktada tespit ediyorlar!
Ve ihaleye girecek olan üç firma arazinin alımından sonra bütünün 3’e bölünmesi konusunda anlaşıyorlar. Bu anlaşma çerçevesinde ihale Ünal Ticaret’in verdiği rakam olan 17 bin 500 TL üzerinde satış gerçekleşiyor! (Günün parası 17 milyar 500 milyon TL)
FİLM BURADA KOPUYOR!
İhaleyi kazanan Ünal Ticaret, yani halen Çankırı Ticaret Borsası Başkanı Hüsnü Ünal, satışın gerçekleşmesi sonrası daha önce yapmış olduğu anlaşmaya uymuyor kağıt üzerinde ortak olmadığı Bulut Sanayi (İsmail Bulut) ve Yakınlar İnşaat'ı (Sadık Yakın) muhatap almayarak arazinin üzerine konuveriyor!
O günleri yaşayanların aktardığına göre, halen Çankırı Ticaret Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi olan İsmail Bulut karşı karşıya kaldığı muamele üzerine hayli hiddet ve öfkeye bürünüyor! Ve günümüz Borsa Başkanı Hüsnü Ünal ’la ilgili hiç de iyi olmayan işleri gerçekleştirme yoluna gidiyor!
Ancak, kimler araya girdi, hangi isimler ikili arasında uzlaşma sağladı bilinmez, kavga-gürültü bir noktadan sonra sulha bağlanıyor ve ikili bugün de bildiğiniz gibi adeta “kanki” derecesinde birlik-beraberlik gösterisi sergiliyorlar!
SADIK YAKIN: BENİM KARDEŞİMLE ARAM AÇILDI!
Olayın 3’üncü ortağına gelince: O günlerde Yakınlar İnşaat ortaklarından olan Sadık Yakın ile yaptığım görüşmede o günleri kendisinden anlatmasını rica ettim. Sağ olsun o günlerde ne yaşadıysa bana aktarma gayretinde bulundu.
“İhale öncesi yaptığımız görüşmeler sonucunda satın alınacak arazinin hem düşük fiyatla hem de üç firma arasında taksimi konusunda uzlaşma sağladık. Ancak satış sonrası gelişen olaylar nedeniyle benim hem o günkü firmam hem de kardeşimle olan ilişkilerim bozuldu. Bugün bile 1997 yılında yaşadığımız olaylar nedeniyle kardeşimle görüşmüyorum! Bugün için yeniden gündeme getirdiğiniz bu olayın nerelere varacağını da doğrusu merak ediyorum.”
Kısaca Sadık Yakın ile ilgili yapmış olduğum görüşmenin özet sonucu yukarıdaki satırlarda!
BAŞTA CUMHURBAŞKANI OLMAK ÜZERE…
MKE’nin kendisine ait araziyi elden çıkarması ile birlikte arazinin yeni sahibi olan Ticaret Borsası Başkanı Hüsnü Ünal, hemen çalışmalara başlıyor!
125 dönümü geçen arazinin daha da değerlenmesi amacıyla, arazinin üzerinden yol geçirme çalışmaları start alıyor! Bu çalışmaların başarıya ulaşması yönünde kimlerle görüşüyor, kimlerle konuşuyor artık sizler tahmin edin! Ama ben bir ismi burada dile getirmekten imtina etmeyeceğim!
Hüsnü Ünal beyin konu ile ilgili olarak görüştüğü isimler arasında devrin Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel dahi var! Varın gerisini siz düşünün!
Arazinin ortasından yol geçmesi için bazı nedenlerin oluşması gerekiyor! Tabii ki konuyla ilgili böylesi malzemelerin ortaya çıkması için de bol miktarda görüşme ve teknik alt yapıyı hazırlamadan bu işlerde netice almak mümkün değil!
CEZAEVİNİN GÜVENLİĞİ İÇİN!..(MİŞ)
İşe Çankırı Cezaevi İdaresinden başlamakta fayda var! Cezaevi Müdürlüğü Karayollarına bir yazı yazıyor: Cezaevinin önündeki yol, Cezaevi güvenliğini tehdit edici düzeyde! Bu tehdidin ortadan kalkması için, alternatif bir yolun acilen ihtiyaç olduğu belirtilen bir yazı kaleme alınıyor ve Karayolları Genel Müdürlüğüne gönderiliyor!
Karayolları kendisine ulaşan bu yazı üzerine harekete geçiyor ve alternatif yol arayışına başlıyor! Ne tesadüf hemen Cezaevinin karşısındaki arazi bunun için biçilmiş kaftan olarak tespit ediliyor!
Karayolları Genel Müdürlüğü mevcut dümdüz yola alternatif olarak bulunan ve halen Ticaret Borsası Başkanı olan Hüsnü Ünal'ın arazisi üzerinde gerekli çalışmalara başlıyor ve yapılan çalışma ile arazinin sahibine de istimlak bedeli olarak 24 bin TL (yine günün rakamları ile 24 milyar lira tutarında bir meblağ) arazinin sahibi olan ve halen Ticaret Borsası Başkanı olarak görev yapmakta olan Hüsnü Ünal’a ödeme yapılıyor!
GÜVENLİK GEREKÇESİ KOMİK ÖTESİ!
Cezaevi Müdürlüğünün böylesi bir yazıyı kaleme alması ve Karayollarından “güvenlik” konusunda yardım talep etmesi bir hayli düşündürücü! Neden mi?
Mevcut Çankırı Kapalı Cezaevi inşaatı, o yol trafiğe açıkken planlanıyor ve inşa ediliyor! Çankırı – Yapraklı yolu oradayken, Cezaevi sonradan oraya geliyor! Cezaevinin projelendirilmesi aşamasında ortaya çıkmayan “yol güvenliği” her ne hikmetse cezaevi yapılıp hizmete girdikten ve hele hele Çankırı Ticaret Borsası Başkanı Hüsnü Ünal tarafından arazinin alınması sonrasında gündeme gelmesi hayli ilginç olsa gerek!
Bu yolun hizmete girmesi ile birlikte dümdüz giden Çankırı-Yapraklı karayolu bu bölgeye geldiğinde birden bire yaklaşık 90 derecelik bir virajla sürücüleri karşılıyor! Halk arasında bu virajın adı “Hüsnü Ünal Virajı”(!) Böylesine keskin bir Hüsnü Ünal virajı ölümcül kazalara da sebebiyet veriyor! Bugüne kadar bu virajda çok sayıda can kaybı gerçekleşti! Birileri sonradan ortaya çıkan böylesi bir virajda canlarından olurken, nice evlatlar anasız ve babasız kalırken, sadece ve sadece “rant” elde etme peşinde olanlar, elde ettiklerinin keyfini sürmekte hiç mi hiç beis görmüyorlar!
ARAZİ MİGROS’A PAZARLANDI, ANCAK!
Arazi bundan birkaç yıl önce Koç grubuna ait MİGROS Marketler Grubuna pazarlanmaya çalışıldı! Ancak Migros’un el değiştirmesi üzerine bu plan uygulamaya geçmeden duvara tosladı!
Bugünlerde arazi yeniden pazarlanma aşamasında! Hem de Başbakanlığa!
1997 yılında devletten alınan arazi, bugün yine devlete satılma arefesinde! Ortasından yol geçen mevcut arazi bugünlerde Başbakanlığa bağlı TOKİ’ye pazarlanma süreci yaşamakta!
Eğer görüşmeler olumlu gerçekleşir ve TOKİ araziyi almayı kabul ederse, hazırlanan proje ile yaklaşık 3000 konutun yapılabileceği ifade ediliyor. Bu da arazi sahibine yaklaşık 750 konut bırakılması yoluyla gerçekleşebilir! Yani yüzde 25 üzerinden bir hesapla karşımıza trilyonlar çıkıyor…
5 TRİLYONLUK RANT
Yıl 1997… 17 bin 500 TL (17 milyar 500 milyon)’ye alınan arazi, aradan geçen 12 yıl sonra 5 milyon TL (5 trilyon) rant getirebiliyor!
Bu rantı elde edebilmek için, öncelikli olarak işi bilmek, ona göre tavır almak gerekiyor!
Haa bir de, bütün değerleri bir yana koyarak, sadece “kişisel hırs” ile birlikte sonuca ulaşma yolunda her hareketi “mübah” kılmak lazım(mış)(!)
İDDİALARLA İLGİLİ OLARAK HÜSNÜ ÜNAL NE DİYOR?
Tüm bu iddialarla ilgili olarak kendisine ulaştığım Ticaret Borsası Başkanlığının yanı sıra UMAT Mağazalar Zinciri Yönetim Kurulu Başkanı da olan Hüsnü Ünal “Bugüne kadar yapmış olduğunuz yayınları takip ediyorum! Bunlar bir kenarda birikiyor! Ben de hakkımı yasal yollardan arayacağım!” derken, konuyla ilgili olarak sorduğumuz iki soruyu şu şekilde cevaplandırdı:
Soru: Arazinin alımı öncesi diğer iki firma ile aranızda anlaşma yaptığınız ve araziyi aldıktan sonra bu anlaşmaya uymadığınız iddia ediliyor! Ne diyorsunuz?
Cevap: Ben kimseyle herhangi bir anlaşma yapmadım. İhaleye benimle birlikte girenlere bir taahhüdüm yok! Varsa ortaya koysunlar! Ben ihaleye tek başıma girdim ve ihaleyi aldım!
Soru 2: Araziyi 17 bin 500 TL’ye alıp, Karayollarından 24 bin TL istimlak bedeli almanızı nasıl yorumluyorsunuz?
Cevap: Ben 1997 yılında o araziyi alırken, Süt fabrikası arazisiyle birlikte 19 milyara satıldı! Karayollarının ödediği bedel kendileri tarafından tespit edildi. Bu konuda ne söyleyebilirim ki?
Ticaret Borsası Başkanı ve aynı zamanda UMAT Mağazalar Zinciri Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Ünal bu cevaplarla birlikte konu dışında “Birileri benimle uğraşıyor! Üzerinden bu kadar yıl geçmiş bir konuyu yeniden gündeme hangi amaçlarla getirdiğinizi biliyorum! Siz haberinizi yapın, benim de söyleyecek sözüm elbet vardır” dedi.
POSTA DAĞITICILIĞI GÖREVİNDEN NEDEN AYRILDI?
Doğrudur! Herkesin bir sözü vardır! Aksini iddia etmek komik olur! Ancak, Çankırı’da bugüne kadar yaşanmış bu ve buna benzer birçok “olay” adeta kendi külleri ile gömülmek istenmiş ve bunda da bir hayli başarılı olunmuş!
Çankırı’da dünün “posta dağıtıcısı”, daha sonra “sağlık memuru”, ondan sonra “tüpçüsü” ve son olarak günümüzün “perdecisi” olmasına karşın aynı zamanda Çankırı Ticaret Borsası Başkanı, o da yetmedi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine bağlı UMAT Mağazalar Zinciri Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Ünal’ın elbetteki söyleyecek sözü de vardır, sözleri de…
Doğrusu, başta Çankırı kamuoyu olmak üzere ben de merak ediyorum söylenecek o sözleri…
Bu arada bir soru daha geldi aklıma: Posta dağıtıcılığı görevinden neden ayrıldınız Ticaret Borsası ve UMAT Mağazalar Yönetim Kurulu Başkanı sayın Ünal?
Diğer soruları bir kenara koyalım da önce bu sorunun yanıtını alalım? Ne dersiniz!
Fotoğraf 2: Günümüzün Çankırı Ticaret Borsası başkanı Hüsnü Ünal.
Fotoğraf 3: Halkın dilinde Hüsnü Ünal Virajı tabir edilen viraj.
Fotoğraf 4: Arazinin 1997 yılında gerçekleştirilen satışı ile ilgili olarak MKE kurumu tarafından verilen belge. Bu belge http://www.cansaati.org/topluluk/forum_posts.asp?TID=2044 den alınmıştır.
Fotoğraf 5 (aşağıda) : Borsa Başkanı Hüsnü Ünal’ın Çankırı Ticaret ve Sanayi Odasına kayıtlı “perdeci” dükkanının bugünkü durumu.
